Mustafa Armağan, "Vahdettin İtalya'dayken" diyerek, anlatmaya başladı...
Vahdettin, bir gün sehpa üzerinde "el yazması, avuç içi kadar bir Kuran" görür... Ve "kalfaya" sorar:
- Bunu kim getirdi?
- Efendim... Ben... Saraydan çıkarken göğsüme sakladım... Yolda okumak için.
- Bu yaştan sonra bana hırsız mı dedirteceksiniz... Bu Kuran, sarayın malı... Derhal geri gönderilecek. Saraya teslim edilecek... Ve teslim edildiğine dair makbuz da bana getirilecek.