Prof. Büyükerşen'e sorduk:
- İncindiniz mi?.. Alındınız mı?
- İnsan biraz buruluyor.
Aslında "hikâye" incir çekirdeğini doldurmaz.
1993'te "Uğur Mumcu Demokrasi ve Özgürlük Anıtı" yapılmış.
"Refüjün ortasına" dikilmiş.
Sonra "kamyon çarpmış, kaldırılmış."
Büyükerşen onu depoda buldurmuş, tamir ettirmiş ve "parka diktirmiş."
***
"Hikâyeyi" özetle anlatmaya devam edelim:
Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti'nin Eskişehir'de
"töreni" varmış.
Törene
"Kılıçdaroğlu da çağrılmış."
Tören, Mumcu'nun ölüm yıldönümüne denk düşünce... Anıt önünde
"saygı duruşunda" bulunulmuş.
Saygı duruşunda
"Büyükerşen de var."
***
DSP yönetimi
"bu işe" bozulmuş.
Yurt dışındaki Hoca'ya haber yollanmış:
- Partiden istifa et.
O da "
istifayı basmış."
***
Hoca'yı "
kırılmış, gücenmiş" bulduk:
-
Ne tören var, ne de bir açılış... Ne evsahibiyim ne de kimseyi davet ettim... Ben de oraya misafir gibi gittim.