Ben Başbakanım, İnönü ana muhalefet lideri.
O Batı Cephesi komutanı, babam onun askeri.
Oğlu (Ömer İnönü) benim akranım, arkadaşım.
O Cumhuriyet'in kurucularından, ben onların kurduğu okullarda okudum.
Çocukluğum, onların kahramanlıklarını dinlemekle geçti.
Zaman gelmiş, İnönü Başbakan, ben muhalefet lideriyim.
Gün olmuş, onu Başbakanlık'tan düşürmüşüz.
Sonra ben Başbakan'ım, o muhalefet lideri.
Demokrasinin bundan şahane örneği olur mu?
***
Bir gün, bir törende, bir salondan diğerine yürüyoruz.
Ben istiyorum ki kapıdan önce o geçsin.
O ise bana dedi ki:
- Geç geç, protokol böyledir... Ben senin arkandan yürürüm... Protokol insanı küçültmez.
Hissiyatım allak bullak oldu.
İnönü kanun kuvvetinde bir söz söylemişti... Söylediği doğruydu.
***
İnönü'den çok şey öğrendim.
İçime sinmemesine rağmen, protokol gereği şeyler yaptım, elini sıkmayacağım adamın elini sıktım, konuştum.
Devlet millet işleri söz konusu ise küslük, alınganlık, mesafe koymak gibi şeyler olamaz.