Duayenlik deseniz, var.
Ağabeylik deseniz, var.
Meclis'te yetişmişlik pişmişlik deseniz, var.
Kariyerinde TBMM Başkanlığı gibi bir şeref mevkii de var.
Şimdi "koskoca Bülent Arınç" vicdanı ile baş başa kalsa ve kendi kendine sorsa:
- Kemal Kılıçdaroğlu için söylediğim o söz bana yakıştı mı, yakışmadı mı?
***
Bir Başbakan Yardımcısı, ana muhalefet partisinin genel başkanı için
"şu kadarcık boyuyla" diye küçümseyerek konuşur mu?
***
"Bildiğiniz" hikâye... Belki bilmeyenler vardır.
Başbakan Özal, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü için
"boyu uzun aklı kısa" demişti.
Ama daha sonra
"yaptığı espriyi kendisi de beğenmemişti."
"Bu söz bana yakışmadı" demişti.