Çankırı... Ilgaz... Kastamonu...
Ormanlar arasında inanılmaz bir güzellikten geçiyorsunuz.
Ama yol yine "sorunlu."
Ulaşım kolaylaşsa "bölge patlama yapar."
"Ilgaz Dağı" başlı başına servet.
***
Ilgaz, ister istemez
"Rıfat Ilgaz'ı çağrıştırıyor."
Ama Rıfat Ilgaz
"Çankırılı... Ilgazlı" değil,
"komşu kent" Kastamonu'nun
"Cide ilçesinden."
Çankırılı
"fark etmez" diyor:
- Ha Kastamonu'dan, ha bizden... Hemşehrimiz sayarız.
***
Rıfat Ilgaz muhabbeti açılınca biri
"Hababam Sınıfı" diyor, öteki
"Karartma Geceleri."
Yaşlı bir amca, öğretmen emeklisi, o ise hep dinlemede.
- Hocam siz neden bir şey söylemiyorsunuz?
- Ne söyleyeyim?.. Rahmetlinin suçu günahı neydi de 12 Eylül 1980 İhtilali'nde gözaltına alındı?.. Onun da çok zoruna gitti, bizim de?
***
Sahi Rıfat Ilgaz ne diye
"içeri atılmıştı?"
O Rıfat Ilgaz ki
"hâlâ yaşıyor", ya onu içeri atanlar?