Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

1 Siyaset denilen şey

Hikâyeyi, Turgut Özal'ın bakanlarından Şükrü Yürür (eski Ordu milletvekili) anlattı.
"Olayımız" Ordu'nun bir dağ köyünde geçer.
Köye "ayı-domuz" dadanmış, ekili alanı talan etmektedir.

***

Köyde herkesin sevip saydığı bir "amca" dolaptan "tüfeği" çıkarır, "domdom kurşununu" namluya sürer, "pusuya yatar."
Ve köyü "ayıdan, domuzdan" kurtarır.
Ama köyden veya yakın bir köyden "amcayı çekemeyen biri" ihbarda bulunur.
***

İlçe Jandarma Komutanı, "amcayı" çağırır:
- Amca, ayı sana saldırdı, öldürecekti, sen de ateş ettin değil mi?
- Hayır Başçavuşum... Bana saldırmadı.
- Ama vurmasaydın saldıracaktı, değil mi?
- Hayır... Mısırımı yiyecekti.
Jandarma Komutanı "amcayı kurtarmak için" çabalar ama... Nafile.
***

"Konu" İl Jandarma Komutanlığı'na gider.
Jandarma Komutanı:
- Amca, ayı-domuz sana saldırdı... Sen de kendini ve aileni korumak için ateş ettin... Değil mi?
- Değil Binbaşım.
- Ama vurmasaydın seni öldürecekti... Sen bilerek, isteyerek, kasten değil, mecburen vurdun, değil mi?
- Değil Binbaşım... Bilerek, isteyerek, pusu kurarak vurdum.
***

Eeee, artık yapacak bir şey yok.
"İş" mahkemeye taşınır.
"Amca" yargılanır, hâkim kararı verir:
- Doğal dengeyi bozmaktan... Pusu kurarak ayı ve domuz öldürmekten... Mahkûmiyetine..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA