Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile "nasıl görüştüğümüzü" daha sonra anlatırız. Şam'a gitmeden önce "randevu talebimiz falan" olmamıştı.
Ama görüştük işte.
"Bir şey oldu" şaşırdık.
Beşar Esad "gazete nasıl" dedi. Bunu bir "nezaket sorusu" diye algıladık.
Ardından "tiraj nasıl" demez mi?
Gördük ki, Suriye Devlet Başkanı "Türk TV'leri, Türk gazeteleri" konusuyla "ilgili."
Türk medyası hakkında sandığımızdan çok "bilgili."
Görüşme sırasında "Saray'ın fotoğrafçısı" resmimizi çekti. Rica ettik, fotoğrafçı bir de "bizim makinemizle" çekti.
Otele döndük.
İki saat sonra, Beşar Esad'ın sarayından, üzerinde "Başkanlık amblemi olan" bir zarf geldi.
İçinde, Saray'da çekilen resimler vardı.