Eskiden de Meclis'te, partilerin "grup toplantıları" yapılırdı. Ama "eskiden" grup toplantısının "açılışında" sadece gazeteciler olurlardı.
Liderlerin konuşması bitince "medya çıkardı." Milletvekilleri "kapalı toplantıda" her şeyi tartışırlardı.
***
"Özal döneminde" gelenek bozuldu. Grup toplantısı
"halka açık bir şova" döndü. Otobüslerle,
"fanatik taraftarlar" getirildi.
Lider konuştu, onlar da yeri göğü inlettiler.
Derken işin
"cılkı çıktı."
Grup toplantısında
"çiğköfte yoğrulmaya" başlandı. Çiğköfte
"iyi yoğrulmuş mu, kıvama gelmiş mi, yapışacak mı" diye, toplantı salonunun tavanına bile fırlatıldı.
***
Günümüzde, grup toplantılarının
"şov niteliği" sürüyor.
Grup toplantısı, siyasette bir
"kurumdur." Ancak bu
"kurum" sağlıklı işlemiyor.
"Siyasete/parti içi demokrasiye" katkı sağlamıyor.
Ve siyasi üslubu sertleştirici/kirletici bir
"platform" halini alıyor.