Geçmişte "bunca bedel" ödenmişken artık darbenin "üniformalısını, sivilini" kim ister.
Kural; seçimle gelen seçimle gidecek.
Demokrasi, her geçen gün daha da güçlenecek.
***
İşte bu noktada bir çift sözümüz var.
Daha güçlü demokrasi için;
Parti içi demokrasi de gerekmiyor mu?
Güçlü sendikacılık gerekmiyor mu?
Rektörün, Cumhurbaşkanı tarafından atandığı bir demokrasinin
"gücünden" nasıl bahsedeceğiz?
***
Bizde
"Demokrasi... Değişim" diyenlerin, önemli bölümü şu havada:
Herkes değişsin, ben hariç.
Her şey tartışılsın benim konumum/ kurumum hariç.
***
İşveren kuruluşlarımızın
"her konuda" raporları vardır da...
"İşyerinde demokrasi" diye bir raporlarını hiç duydunuz mu?
"Sendikaların" da.
***
Konu bugünlerde
"hem canlı, hem heyecanlı."
İlginizi çektiyse
"yarın devam edelim."
Sahi, TBMM kürsüsünde ilk
"ihtilal" sözü,
"Anayasa içi, Anayasa dışı darbe" lafları, ne zaman edilmişti?
Yarına...