Gazinoda "arkalarda bir yere" oturduk. "Loş ışıklı" bir köşeye.
Bizi "gören" yok, "tanıyan" hiç yok.
***
Gecenin
"ileri saatinde" sahneye Nil Burak çıktı.
Bir ara
"salona" sordu:
- İstediğiniz parça var mı?
***
Sabri Paşa
"yüksek olmayan bir sesle", istediği parçayı söyledi:
- Bir gece ansızın gelebilirim.
Nil Burak birden heyecanlandı.
"Sesin geldiği yere" gözünü dikti.
***
Nil Burak, herkesin
"ne oluyor" dercesine meraklı bakışları arasında sesini yükseltti:
- Emredersiniz Paşam.
Ve başladı:
- Bir gece ansızın gelebilirim.
Nil Hanım
"hem söylüyor, hem de ağlıyordu."