Doktor değiliz, yazacaklarımız da "bilimsel bir araştırmanın sonucu değil."
Sadece "gözlemlerimiz."
Domuz gribinden;
"Zengin ülkelerde" ölen az... Fakir ülkelerde ise "sayı artıyor."
Aynı ülke veya aynı kent içinde durum: "Zengin kentte... Zengin mahallede" ölüm az... "Fakir kentte, fakir mahallede" fazla.
***
Domuz gribi için
"zengine teğet geçiyor" denilebilir mi?
Bizce
"evet."
***
Doktorlardan dinledik:
Sağlıklı... İyi beslenmiş... Bağışıklık sistemi kuvvetli kişiler için
"risk yok gibi."
Ama
"iyi beslenmeyen... Zayıf bünyeli kişiler" domuz gribi virüsü almaya açık.
***
Hastanedeyken doktorlar bize
"dengeli beslenmemişsiniz... Vücut çok zayıf düşmüş" demişlerdi.
***
Doktor önerisi:
"Sık sık evi havalandırın."
"Zengin için" 5-6 odalı evi havalandırmada sorun yok.
"Fukara" bu soğukta tek göz evi nasıl havalandırsın?.. Zatürree oluverir.
***
Doktor önerisi:
- Et, süt, yumurta... Tereyağı... Mandalina, portakal, muz... Nar suyu... Vitamin takviyesi... Baklava, börek.
Bütün bunlar
"bünyeyi kuvvetlendirecek."
"Zengin için" mesele değil de...
Fakir fukara
"bunları nasıl alsın?.. Nasıl bal, kaymak, sahanda sucuklu yumurta yesin?"
***
Acaba bu yüzden mi;
"Tuzu kuru olanlar" Sağlık Bakanı Prof. Recep Akdağ'ın sözüne kulak asmıyorlar.
Ama
"tuzu kuru olmayanlar", Sağlık Bakanı'nı dinliyorlar... Aşı oluyorlar.
İstanbul'un
"Taksim'inde, Levent'inde" aşıya itibar eden az...
"Sultanbeyli'de, Sarıgazi'de" ise çok.
Ankara'nın Çankaya'sında millet
"aşıya karşı isteksiz." Ama Mamak'ta, Altındağ'da
"durum tam tersi."
***
Zenginin tavuğu bile
"çift sarılı" yumurtlarmış.
Boşuna dememişler:
"Ölüm de garibe, zulüm de garibe."
Fakir, zenginden önce yakalanır gribe.