Hizipler partilerin "rengidir." "Zenginliğidir."
Elbette partide bir "disiplin" olacak.
Ama bu "farklı fikirlerin kapı dışarı edileceği... İhraç mekanizmasının işletileceği" anlamına gelmez.

***
Menderes de, İnönü de "parti içinde" eleştirilmiyorlar mıydı?
Demirel eleştirilmiyor muydu?
Kamran İnan, Dr. Sadettin Bilgiç, Aydın Yalçın gibi isimler "Demirel'e az mı kök söktürmüşlerdi?"
Bülent Ecevit, 1980'den önce, CHP içinde "az mı hırpalanmıştı?" Turan Güneş'in, Deniz Baykal'ın, Ali Topuz'un eleştirileri "yenir yutulur gibi miydi?"
***
Parti içi demokrasinin işlemesi, "parti için sağlık işareti."
***
Neyse, "konumuz Almanya... Ve SPD."
Partide "5 kanat" var:
1. Muhafazakârlar... "Herkesi kucaklayalım" diyenler.
2. "Yeni dünya düzeninden" söz edenler... Liberaller... Orta sınıfa ağırlık verenler.
3. "Sendikalar üzerinden siyaset yapılmasını" isteyenler.
4. "Biraz daha yola" yelken açmayı önerenler.
5. "Sol... Tek yol sol... İyice sol... Her şey devletleştirilsin, sol siyaset yüceltilsin" diye düşünenler.
SPD içindeki bu "5 kanat" şimdi;
Birbirini yemiyor.
Seçim kaybından dolayı birbirini suçlamıyor.
Herkes "2 konuya" odaklanmış:
1. Neden "ağır bir yenilgi" aldık?
2. Yeniden iktidara gelmek için "neler yapmalıyız?"
***
Bizde 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinin üzerinden "2 yıl 4 ay geçti" sayılır.
29 Mart 2009 yerel seçimlerinin üzerinden de "neredeyse 8 ay."
"Yani" diyeceksiniz...
"Yanisi manisi" yok işte.