Dün sabah, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e dedik ki:
- Refik Erduran'ın yazısını mutlaka okumalısınız.
Refik Abi'nin dünkü yazısı "Türkiye'deki gerilimin hem canlı, hem heyecanlı ve hem de komik mi komik" fotoğrafı.
KAHVALTI SOHBETİ
Sadullah Ergin dün gazetemizin Ankara Bürosu'nun konuğuydu.
Kahvaltıda "adalete dair her şey" konuşuldu. Artan dava sayısı.
Geciken adalet.
Ve toplumdaki gerilim.
Refik Erduran'ın "Gerile gerile" başlıklı yazısı da "gerilim üzerineydi."
GÖZLÜKÇÜ
Refik Abi "gün içinde yaşadığı gerilimli olayları" anlatıyor.
İşte bunlardan biri.
Gözlükçüye giren bey "gözlüğünün tamir edilmesini" istiyor.
Gözlükçü "bu işporta işi bir şey, uğraşmaya değmez" deyince...
Adam "ıstakoz gibi kızarıp" bağırmaya başlıyor:
- Bana da hakaret ettin, gözlüğüme de... Ben gözlüğe 150 dolar ödemiş adamım.
VE ARABULUCU
Tartışma kızışıyor.
Bu sırada Refik Erduran "alıngan vatandaştan yana çıkmış gözükerek" gözlükçüye ricada bulunuyor:
- Canım, uzatmayın... Beyin gözlüğünü tamir ediverin de üzülmesin.
ULAN HIYAR!..
Ve bey "bütün hışmıyla" Refik Abi'ye dönüyor:
- Sen kimsin ulan?.. Avukatım mısın benim... Gözlüğümü korumak sana mı kaldı, hıyar.
NE YAPIP EDİP...
Adalet Bakanı Ergin "önce" Refik Erduran'ın yazısına kahkahayla güldü.
Sonra da "toplumdaki gerilimi azaltmalıyız" dedi.
Refik Abi'nin dünkü yazısı da "aynı temenniyle" bitiyordu zaten:
"Ne yapıp edip toplumumuzdaki gerginlikler azaltılmalı."
KOLAY DEĞİL
İyi de bu "nasıl olacak?"
Başbakan ile muhalefet liderinin "mahkemelik olduğu" bir ortamda, toplumsal gerilimi düşürmek kolay olmasa gerek.
ÜST KAT-ALT KAT
Tepedekiler "saç saça baş başa" görüntüsü verdikçe... "Aşağı katlarda da" yumruk yumruğa olaylar başlar.
ÖZAL-DEMİREL DAVASI
Seneler önceydi...
Başbakan Özal ile muhalefet lideri Demirel "birbirlerine ağır sözler" ediyorlardı.
Sonunda Turgut Özal mahkemeye gitti.
Demirel'e tazminat davası açtı.
MANZARA
Dava devam ederken "Turgut Özal Cumhurbaşkanı oldu."
Süleyman Demirel de "Başbakan."
Düşünün manzarayı...
Devletin tepesindeki iki isim "mahkemelikti."
DAVA KONUSU "
Dava konusu" neydi diyecek olursanız...
Tam da "bugünlerin gerilim konusu." "Kürt meselesi."
Turgut Özal "Kürt meselesini fazlaca gündeme getirince... Benim ailem de Kürt'tü falan deyince..." "Federasyonun tartışılmasını" isteyince...
Demirel'in tepesi atmıştı.
Ve "şöyle" bir söz sarf etmişti:
- Özal gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindedir.
5 MİLYON TAZMİNAT "
Hikâye" uzun.
"Özetleyelim" ve noktayı koyalım.
Mahkeme "kararını" verdi:
- Başbakan Süleyman Demirel'in, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a hakareti sabit görülmüş olup... Demirel'in Özal'a 5 milyon lira tazminat ödemesine...
PARA NASIL TOPLANDI? "
O dönemde" paranın "6 sıfırı daha" vardı.
5 milyon "az para değildi" ama...
"Pek fazla" da sayılmazdı.
Mahkeme kararının medyada yer aldığı gün Başbakan Demirel Antalya-Varsak'ta "yağlı güreşleri" izliyordu.
Güreş alanındaki halk "arasında para topladı."
5 milyon "denkleştirildi."
Ve "Turgut Özal'a ödendi."
UZUN SÖZÜN KISASI
Kıssadan hisse ve uzun sözün kısası:
Tepedekilerin birbirleriyle bir "sinkaflı konuşmadıkları" kalırsa...
Sokaktakiler, kahvedekiler, tribündekiler de "ana avrat" birbirlerine girerler.
Ne yapıp edelim ve "tansiyonu-gerilimi" bir an önce düşürmeye bakalım.