Ve "hayli özetlediğimiz" sohbetin sonu... Vahit Erdem belki onuncu kez "hükümet gerçekten iyi niyetli" sözünü söyledikten sonra... Yine belki onuncu kez "ama" diye devam etti:
Bu süreç şöyle yürümeliydi... Hükümet oturur, kapalı kapılar ardında çalışırdı... Akil adamlarla görüşürdü... Bir program yapardı... Ve bunu etap etap kamuoyu ile paylaşırdı.
Fakat aydınlarda, gazetelerde, TV'lerde yürütülen kampanya şu görüntüyü veriyor: Hükümetin bir planı yok ama politikası var.
Görüşme sona erdi. Vedalaştık.
10 dakika geçti geçmedi, Vahit Bey aradı:
- Endişem şu... Demokratikleşme olarak ortaya konan olay, bir etnik gruba yönelik politika haline dönüşmemeli... Demokratikleşmeye evet... Bunun da tek ölçüsü var: AB standartları.