Kırıkkale'de bahçede, yeşilliklerin ortasında Rifat Öcal'la buluştuk.
Dernek Başkanı (maluller, şehitler, dullar, yetimler derneği) Rifat Öcal'a "açılım konusundan" bahsettik.
Önce derin bir iç çekti.
Sonra gözleri daldı gitti.
***
Rifat
"Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a sonsuz saygılı."
Hemşehrileri İçişleri Bakanı Prof. Dr. Beşir Atalay'ı
"baba gibi, ağabey gibi" görüyor.
Söz
"açılım konusuna" gelince ise...
Şöyle diyor:
- Abi, biz küçük bir sorunumuzun halli için kimseye ulaşamazken, bize kurşun sıkanların siyasi temsilcileri istedikleri zaman Cumhurbaşkanı ile Başbakan'la rahatça konuşuyorlar... Aynı ilgiyi, sıcaklığı beklemek bizim de hakkımız değil mi?
Rifat Öcal:
- Eskiden 2 yılda bir protez değiştirme hakkı verilmişti...
Bu süre 5 yıla çıktı... Abi bizim protezimizi değiştirmek koskoca devletimize yük mü oluyor?
"Gaziler" dert küpü.
Rifat
"hepimiz kardeşiz" diyor.
- Kürt kökenli vatandaşımız öğretmen oluyor, çocuklarımızı okutuyor... Milletvekili, bakan oluyorlar... Bu ayrılık gayrılık nereden çıktı?.. Büyüklerimiz her şeyi bizden daha iyi bilirler ama bazı şeyler de ağırımıza gidiyor.
***
- Rifat, ağırınıza giden nedir?
- Abi, devletim şehidin annesine 300 lira bağladı, 300 de babasına... Ne etti?
- 600.
- Bunun 300'ü ev kirasına gidiyor... Şehidin 40 günlük çocuğuna kim bakıyor, biliyor musunuz?.. Dedesi.
***
Ey gaziler!..
"Son sözünüz" nedir?
Gaziler adına Başkan Rifat Öcal'ın yanıtı:
Açılım "ödüllendirme"
olmasın.
Devletimiz
"onlara gösterdiği şefkati" bizden esirgemesin.