Bu seçimde "aday saptamada en özenli parti hangisiydi" diyecek olursanız... Kampanya sürecinde "40 ile, pek çok ilçeye gitmiş bir gazeteci olarak" söyleyelim ki...
MHP "bu işin hakkını verdi."
1. Evet, seçmen "lideri dinliyor."
2. Evet, seçmen "partiye oy veriyor."
3. Ama seçmen "iyi adaya" da itibar ediyor... İşte, Manisa... MHP'nin adayı "10 puan."
Eğer Beypazarı ilçesinden gelen Mansur Yavaş, Ankara-Büyükşehir'de "kendini gösterdiyse..." Nefesini "Karayalçın'ın ensesinde" hissettirdiyse. Bunda "aday kalitesinin" rolü büyük.
"Seçim kazanmak" eşittir "hizmet" diyen yanılır. "Bu formül" her zaman tutmaz. Boğaz'da "1'inci köprü" açıldıktan sonra, Demirel "İstanbul'da seçim kaybetti."
"2'nci köprü" açıldıktan sonra, Özal "İstanbul'da seçim yenilgisi aldı."

***
Seçmen "hizmete" bakıyor, "partiyelidere" bakıyor ama... "Adaya da" bakıyor. Ah keşke "aday tespiti Ankara'ya değil de, halka bırakılsa..."
MHP'li Burhanettin Kocamaz, Tarsus gibi "Güneydoğu'dan yoğun göç alan, nüfusu 250 bine dayanan" bir yerde eğer "4'üncü kez" sandıktan çıkıyorsa... "Yüzde 42 oy" alıyorsa... Burada "aday kalitesinden" söz etmek şart.
Tokat'ın "asma yaprağı ile meşhur" Erbaa ilçesinde eğer "MHP'li Ahmet Yenigün 4'üncü kez belediye başkanı seçiliyorsa..." "Aday kalitesine... Aday tespitine" şapka çıkarmak lazım.