Biz onu 2004'te, belediye başkanı seçilmeden önce tanıdık. Seçildi "doğru yolda" yürüdü.
Ama gün oldu "milletvekilleri ile" ters düştü. Gün oldu "parti örgütüyle." Gün oldu "kendi partisinden bazı Belediye Meclisi üyelerinin" inşaatlarını mühürledi.
Yetmedi "kaçak inşaat yapıyorlar" diye onları mahkemeye verdi.
Adı: Abdullah Kaptan.
Afyonlu onu çok sevdi.
***
Siyasette hiçbir koltuk "kimsenin babasının malı değil."
AK Parti, Abdullah Kaptan'a "teşekkür etti." Onu yeniden aday göstermedi.
Bunun üzerine başka partiler (MHP hariç) onun kapısını çaldılar:
- Gel, bizden aday ol.
Abdullah kaptan "hayır" dedi.
Bu defa "birkaç parti" bir araya geldi.
Abdullah Kaptan'a "hepimizin ortak adayı ol... Seçime bağımsız olarak gir... Karşına aday çıkarmayacağız... Hepimiz seni destekleyeceğiz" denildi. Kaptan'ın yanıtı:
* Sayın Başbakanımın kararına saygılıyım.
* Başka partiye geçmem.
* Bağımsız aday da olmam.
* Partimin gösterdiği adayın (Avukat Burhanettin Çoban) kazanması için var gücümle çalışırım.
***
O şimdi aday değil ama, üzerinde "Çalmadım çaldırmadım, önce Allah'a sonra Afyonlulara hesap veririm" yazılı afişleri, caddeleri süslüyor.
***
Siyasette kimse kimseye "madalya" takmaz, "plaket" vermez...
Ama Abdullah Kaptan bizce "bu takdir yazısını" hak ediyor.