15 dakika sonra oturum yeniden açıldı.
Önce SHP Genel Başkanı Erdal İnönü söz istedi.
Sonra DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel.
"Partimize sataşma var, yanıt vereceğiz" dediler.
***
İnönü de Demirel de "ANAP'ı, hükümeti ve Keçeciler'i" eleştirdiler.
"İktidar her ülkede var... Saddam da iktidar" dediler.
Ve eklediler:
- Bir rejime demokrasi kimliği kazandıran, muhalefettir... Siz muhalefeti aşağılama hakkını nereden alıyorsunuz?
***
"Durumu açıklamak" ve "yarım kalan konuşmasını tamamlamak" üzere kürsüye Keçeciler çıktı:
* Ben "yavru" sözünü muhalefeti "tahkir ve tezyif" anlamında söylemedim.
* "Yavru" masum ve sevimli bir kelimedir, neden kızdınız?
* Kıbrıs'a "Yavru Vatan" diyoruz... Yani Kıbrıs'a hakaret mi ediyoruz?
***
İktidar "alkışladı."
Muhalefet "homurdandı."
Ve "Meclis'te konu kapandı."
***
Ama daha sonra Turgut Özal da, ANAP'ın sözcüleri de, DYP'yi kızdırmak için her fırsatta "yavru muhalefet" demeye başladılar:
- Ne olacak, yavru muhalefet işte... Büyü de gel.