Dün sabah Abdülkadir Aksu'yu "cep telefonundan" aradık.
"Kusura bakmayın" dedik:
- Belki saat erken... Müsait misiniz, konuşabilir miyiz?
- "Ne erkeni" diye güldü:
- Ömer Çelik, Akif Gülle, Çiğdem Karaaslan ile birlikte Kocaeli'ndeyiz... Temayül yoklaması yapıyoruz.
***
Yine dün sabah, yine erken saatte Necati Çetinkaya'yı "cepten" aradık:
- Evde misiniz?.. Konuşabilir miyiz?
"Ne evi" diye yanıt verdi:
- İstanbul'dayım... Öznur Çalık, Orhan Yeğin, Mehmet Güner ile birlikte temayül yoklaması yapıyoruz.
***
Dün "sabahın köründe" Adapazarı'nı aradık. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran'ı:
- Evde misiniz?
- Hayır, son açtığımız bulvardayım... Beşköprü girişinde.
***
Ve son not:
Pazar akşamı saat 22.00'yi geçiyordu.
İskenderun'da, akşam yemeğinden çıkmıştık.
TBMM Başkanı Köksal Toptan dedi ki:
- Kalacağımız otel 1.5 kilometre uzakta... Yürüyelim mi?.. Yolda halkla sohbet ede ede gideriz.
***
Siyaset "Ankara'da oturmakla olmuyor." "Koşmayı" gerektiriyor.
Bir zamanlar "Demirel az mı koşturmuştu?..
Ya da Özal... Veya 1970'lerde Karaoğlan Ecevit."
Özetlersek...
"Siyaset yan gelip yatma yeri değil."