Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Mustafa-1

Güneydoğu'da "isyan" var. "Şeyh Sait isyanı" ya da "Kürt isyanı" diye tarihe geçen olay.
Meclis "duruma el koyuyor."
"Açık" ya da "gizli" toplantılar yapılıyor.

***

Bu sırada bir "rapor" ele geçiriliyor.
Devlete başkaldıranlar ile "yabancılar" arasındaki bir anlaşma ile ilgili rapor.
Madde 1.
İngilizlerle, Kral Hüseyin'inkine benzer bir ittifak yaparak Türkleri arkadan vurmak.
Madde 4.
Bunların gerçekleşmesi için 250 bin altın lira.

***

Rapor uzun. Paranın kaynağı "dışarısı."
Ne zaman, hangi ilçede-köyde olay çıkarılacağının "ayrıntısı bile" var.

***

Ve "olaylar sürerken" Mustafa Kemal bir "beyanname" yayınlıyor. (8 Mart 1925)
"Uzun beyannamenin" son iki cümlesi:
Devletin sarsılmaz nüfuz ve kudreti, sokaklarda saldırgan sarhoşların, dağlarda hırsızların, herhangi maksatla Cumhuriyet'in silahlı vasıtalarına karşı koymaya yeltenen asilerin ve milletin masum fikirlerini karıştırıp bozanların mümkün olan süratle bastırılmasını emretmektedir.
Sivil ve asker devlet memurlarını, her şeyden evvel bu yüksek vazifelerini duraksamadan ve şiddetle yerine getirmeye davet ederim.

***

TBMM yayını "Türk Parlamento Tarihi" ni okuyoruz. Sayfa 642'den bir alıntı:
- Kıtalarımız asilerle karşılaştı... Asi Şeyh, beyannamelerini İngiliz tayyareleri ile atıyor.
O dönemin "gizli Meclis tutanakları" işin içindeki yabancı parmağının örnekleriyle dolu.
İsyan bastırılıyor. İsyancılar yargılanıyorlar.
Şeyh Sait'in itirafları gazetelerde yayınlanıyor. Vatan'dan (29.05.1925) bir alıntı:
- Neticenin böyle olacağını bilseydim isyanı çıkarmazdım.

***

"O dönemde de" devlet içinde "işbirlikçiler" varmış.
Bugün de var.
Zaten sorun da "dış destekle uzantının" birlikteliğinden kaynaklanmıyor mu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA