Aydın Doğan ile Ülkü Güney "aynı toprağın" insanları.
Aydın bey "Gümüşhane-Kelkitli."
Ülkü Güney "Bayburtlu." İl olmadan önce Bayburt da "Gümüşhane'nin ilçesiydi."
Doğan ile Güney'in tanışıklıkları "fi tarihine" uzanır.
***
Aydın Doğan, Ülkü Güney'in "minicik oğlunu" çok severmiş:
- Naci Güçlü, oku, baban gibi büyük adam ol... Senin nikahında şahitlik yapacağım.
Yıllar geçmiş aradan.
Naci Güçlü büyümüş, evlilik yaşına gelmiş.
"Baba ile oğul" Güneyler, nikâh davetiyesini Aydın Doğan'a göndermişler.
***
Düğün tarihi yaklaşınca "davetlilerden" mazeret bildirenler olmuş.
Örneğin "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül." Örneğin "Kırgızistan gezisi nedeniyle düğünde bulunamayacak olan Köksal Toptan." Örneğin "Bakü' den dönemediği için Cemil Çiçek."
***
Ülkü Güney "davetiye yolladıklarını" aramaya başlamış.
Aradıklarından biri de Aydın Doğan.
Aydın bey demiş ki:
- Ülkü, daha çocukken Naci Güçlü' ye söz verdim... Düğüne elbette geleceğim.
- Ama bana karşı açık ol... Benim gelişim eğer sana bir sıkıntı verecekse söyle... Alınmam, gücenmem.
- Sayın Başbakan senin genel başkanındır... Şeref konuğundur... Benim bulunmamın sana en ufak zararı dokunacaksa buna üzülürüm.
***
Ülkü Güney:
- O nasıl söz öyle Aydın bey?.. Bu bir düğün... Düğün dostlar arasında olur... Başımın üstünde yeriniz var.
- Bak Ülkü, biz hemşehriyiz, kardeş sayılırız... Sen sıkıntıya girme.
- Öyle şey olur mu Aydın bey... Ama madem ısrarla söylüyorsunuz, izin verin, ben sayın Başbakan'a sorayım.
Ülkü Güney ertesi gün Başbakan'ı aramış:
- Efendim, Aydın bey benim aile dostum, hemşehrim.
- Düğüne onu da davet ettim.
- Aydın bey hassas insan... Dedi ki: Ülkü, gelişim sana sıkıntı olacaksa söyle.
***
Başbakan Erdoğan:
- Ülkü bey düğün senin düğünün... Elbette eşini, dostunu çağıracaksın... Bir dostun olarak ben de düğünde olacağım... Aydın beyi davet etmen neden bir sorun veya sıkıntı olsun?
***
"Sonrasını" biliyorsunuz. Başbakan ile Aydın bey "yan yana oturdular." Birlikte "tanıklık" yaptılar. "Kalem aldılar, kalem verdiler."
***
Ertesi akşam Başbakan ile Ülkü Güney "Murat Başesgioğlu'nun oğlu Çağrı'nın düğününde" karşılaştılar.
- Sayın Başbakanım bugünlerde düğün düğün dolaşıyorsunuz.
- Evet öyle oluyor... Ülkü bey seni tekrar kutluyorum... Allah Çağla ile Naci Güçlü'yü mutlu etsin.
- Sağ olun sayın Başbakanım... Gelişiniz bizim için büyük şerefti.