Devletin "zirvesi" bugünlerde sık sık bir araya geliyor.
Bu bir araya gelişlerin "bilineni" de var, "bilinmeyeni" de.
Konuşulan konu "öncelikle terör."
Diğer konu ise "küresel kriz."
***
"Zirvelerde" gündem konusu olarak değil ama, görüşmelerin akışı içinde "medyanın da konuşulduğunu" söylemeliyiz.
Özellikle de "terörün ele alındığı" toplantılarda.
***
Dün TBMM Başkanı Köksal Toptan'la yemek yerken söz "medyadan" açıldı.
Köksal bey "medya ile ilişkileri çok iyi yöneten" bir siyasetçi.
Dün "parlamento muhabirlerini" İstanbul'a gönderdi.
"Dolmabahçe'ye."
Bugün de kendisi gidecek.
Onlarla "sohbet edecek."
Akşam isteyenlerlemaça gidecek.
***
Evet söz medyadan açılınca TBMM Başkanı dedi ki:
- Aktütün olayından sonra köşe yazarları genelde "aman oyuna gelmeyelim, tahrike kapılmayalım" içerikli yazılar yazdılar.
- Ama bazı manşetler, "bu sağduyu çağrılarını tekzip eder" gibiydi... Tahrik içerikliydi.
- Terörle mücadele ne yalnız askerin, ne yalnız siyasetin işi... Medya dahil herkese büyük sorumluluk düşüyor.
Köksal Toptan:
- Toplum çok gergin... Gelişmeler, toplumsal yılgınlık yaratmamalı... Buna hepimizin dikkat etmesi gerekiyor.