Dün sabah erkenden, çok kişi henüz evden çıkmamışken, devlet daireleri açılmamışken "TBMM Başkanı Köksal Toptan'la" konuştuk.
Köksal bey "erkencidir."
Gazeteleri "erkenden" okur.
TV'leri "erkenden" izler.
Dün de öyle yaptı.
Medyada "seviyeli tartışma" yazıları vardı.
Biz "hangi seviye" dedik.
Köksal bey "tepki vermedi."
***
Köksal Toptan:
* Bu tartışmanın TBMM çatısı altında olmaması için elimden gelen gayreti gösterdim.
* İki milletvekili arkadaşımızın emrivakileri ile karşı karşıya kaldım.
* Bu olay bir emsal oluşturmamalı.
* Benden daha büyük bir salon istediler, vermedim.
***
Dedik ki "nasıl buldunuz?"
Köksal bey "sorumuza yanıt vermedi."
"Konuyu" değiştirdi:
* Milletvekili gelir ve Meclis Basın Bürosu'nda açıklama yapacağım derse, bunu engelleme hakkım yok.
* Ama perşembe günkü formatta yapılmaması lazımdı.
* Tekrar edilmek istenirse, hayır... TBMM çatısı altında, böyle bir formatta, asla.
***
- Sayın Meclis Başkanı... Tartışmayı nasıl buldunuz?
- Benim uyarılarımı, kamuoyunun hassasiyetini dikkate aldılar... Kırıcı konuşmadılar.
- İçerik sayın Toptan, içerik... Siyaset ve eroin, siyaset ve hayali ihracat sözcükleri 1.5 saat birlikte kullanıldı.
Köksal Toptan:
- Meclis Başkanı olarak, içerikle ilgili bir yorum yapmam... Yorumu halk yapar.