Böyle bir kavga olmaz. Olmamalıydı. Ama oldu. Böyle bir kavganın "kazananı hiç olmaz."
Ama "kaybedeni" mutlaka olur.
Kaybeden "şu kişi" veya "bu kişi" değil.
"Kaybeden Türkiye."
"Tanrı Türkiye'yi korusun" demenin tam zamanı.
***
Böyle bir kavga "yersizdir, mantıksızdır."
Eğer bir yerde suç işlendiyse "ne yapılacağı bellidir."
"Yargılamak, ceza vermek" ya da "aklamak" yargının işidir.
TV ekranları "mahkeme salonu" değildir.
Kavgayı izleyenler de "jüri değildir."
Eğer "hukukun üstünlüğüne" inanıyorsak ve eğer "bağımsız yargıya" güveniyorsak...
Herkes "eteğindeki taşları" yargının önüne döker.
"Sonucunu" bekler.
***
Adına "kamuoyu" denilen "parlamentoyu göreve getiren güç" de der ki:
- Temsilcilerimiz her şeyin üstüne gidiyor... Gerekeni yapıyor... Ben huzur içinde uyuyabilirim.
***
Bugün kamuoyu "bunu söyleyebiliyor mu?"
Tekrarlayalım:
"Düellonun" kaybedeni Türkiye'dir.
Türk siyasetidir.