Bir yandan camiyi geziyor, bir yandan da sohbet ediyoruz.
- Arkadaşlar, seçimde hangi partiye oy verdiniz?
Aldığımız yanıtlar:
- AK Parti'ye.
- Yarın yine AK Parti'ye veririk.
- Havaalanlarında AK Parti için az mı çalıştık?
- Ama bir şey çok ağırımıza gitti... Başbakan dedi ki "para verirken bana mı sordunuz?" Keşke bunu demeseydi.
- Biz holdinglere para verdiysek, devlet bunları mutlaka denetliyor diye verdik.
***
Onlar anlatıyor, biz not alıyoruz:
- Askeriye dediler, verdik... Deprem dediler, yolladık.
- Allah şahittir her yıl Deniz Feneri'ne 500600 euro gönderdim.
***
Hasan Özay:
- Yavuz bey, bu cami için para nasıl toplanıyor, biliyor musunuz?
- Nasıl?
Cebinden bir "yetki belgesi" çıkarıyor:
- Elinde bu kart olmayan yardım toplayamaz.
- Yardım istemek için mutlaka iki kişi gidiyor... Herkes birbirini denetliyor.
- Mühürlü makbuz kesmeden kimseden para alınamaz.
- TV'ye çıktık, herkesi uyardık.
***
Camide istisnasız herkes dedi ki:
- Deniz Feneri'nin üstüne gidilsin... Her şey ortaya çıksın... Yoksa cami için, Allah rızası için, hayır işi için çalışan herkes şüphe altında kalacak.