Hafta sonunda iki günlüğüne Bodrum'daydık.
Gündoğan'da, sabah yürüyüşü sırasında eski büyükelçi, eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal'la karşılaştık.
Yürüyüş yolu "ünlüler resmi geçidi" gibi.
Ne zaman yürüsek ya Ali Şen'le karşılaşırız ya da eski Futbol Federasyonu Başkanı Kemal Ulusu ile.
Veya Ayhan Bermek'le.
Ya da Şansal Büyüka'yla.
Prof. Güngör Uras'la.
Eski milletvekili Muharrem Eskiyapan'la.
Mustafa Sandal'la.
Merkez Hakem Kurulu eski başkanı Bülent Yavuz'la.
***
Yürüyenlerin çoğu birbirini tanır. Selamlaşırlar:
- Günaydın paşam.
- Günaydın sayın büyükelçim.
Anlarsınız ki biri "emekli veya değil" paşadır.
Diğeri de "emekli veya değil" büyükelçi. Bazıları "yakın takip" altındadır.
"Korumaları" vardır.
- Günaydın Sönmez bey.
- Günaydın Yavuz bey.
- Okudunuz mu?.. Ne diyorsunuz?
- Çok uzun.
- Sizinle bu konuyu konuşmak istiyoruz... Pazartesi günü arasak, uygun musunuz?
- Pazartesi İzmir'e gidip geleceğiz... Salı daha uygun olabilir.
Salı sabahı aradık.
Filiz Akın rahatsızdı... "Alerji" dediler.
Sönmez Köksal, eşini hemen Bodrum'a götürdü... Doktora.
Dönüşü öğle sonunu buldu.
Ve o aradı, konuştuk.
***
Sönmez Köksal "saygın ve ciddi bir devlet adamı."
Görev yaptığı kurumları "gözü gibi" koruyor.
Görev sırasında elde ettiği bilgileri "uluorta konuşmuyor."
- Sönmez bey, Ergenekon'u konuşmadan önce hanımefendiyi soralım... Nasıllar?
* İzmir'e gidip döndükten sonra oldu... Alerji... Bütün vücutta kızarıklık... Şu anda iyi... İlginize teşekkür ederim.