Cemil Çiçek "çok önemli iki açı var" diye konuştu:
1. Demokrasi açısı.
2. Özgürlükler açısı.
Ve Anayasa Mahkemesi kararını "bu açılardan" değerlendirdi.
***
Cemil Çiçek:
- Demokrasi açısından bakınca, parti kapatma dönemi, eskiye göre, önemli bir noktaya geldi.
- Parti kapatmalar, biri hariç (Refah) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden onay almadı.
- Anayasa Mahkemesi'nin kararı, demokrasi açısından büyük bir kazanım.
"Öteki açıya, özgürlüklere" gelince...
İşte Çiçek'in yorumu:
- Kapatma davası iki özgürlüğü doğrudan ilgilendiriyor:
1. İfade özgürlüğü.
2. Örgütlenme özgürlüğü.
- En geniş örgütlenme modeli siyasi parti.
- Parti toplantısında sorunlar konuşulur, fikir üretilir, çözümler ele alınır, topluma sunulur... Toplum da tercihini yapar.
- Bu pencereden bakınca değerlendirme yapamıyorum... Zira gerekçeli kararı görmek lazım.
Anayasa Mahkemesi özgürlük alanını "daralttı mı?"
Yoksa "yeni bir açılım mı getirdi?"
Cemil Çiçek:
- İşte bunu bilmiyoruz.
- Vatandaş, işin bu kısmıyla ilgili değil.
- Vatandaş diyor ki, rey verdiğim parti kapatılmadı... Korkulan olmadı... Hükümet görevinin başında.
- Ama ifade özgürlüğü ve örgütlenme bakımından durum nedir?.. Gerekçeyi okumadan bir şey söyleyemeyiz.
***
Cemil Çiçek "olayın bu boyutuna" çok önem veriyor.
Sohbetin "en uzun bölümünü" de bu konu oluşturdu.
Başbakan Yardımcısı dedi ki:
- Ortada yeterli sayı olmadığı için bu karar çıktı. (Kapatılmadı)
- Yani 7 bulunamadığı için.
- Eski uygulama olsaydı, 2001'den önceki mevzuat yürürlükte kalsaydı, parti kapatılmıştı.
- O sebepledir ki gerekçe çok önemli.
- Gerekçe özgürlük alanını genişletiyor mu, daraltıyor mu?
- Laiklik konusunda ne, nasıl anlaşıldı?.. Bunlar çok önemli.