Mayıs sonunda Ankara'da TOBB'un kongresi vardı.
Salonun duvarında "huzur, ticaret, zenginlik" yazılıydı.
Rifat Başkan dün sohbet boyunca belki 40 kez "aynı sloganı" tekrarladı durdu:
- Huzur, ticaret, zenginlik.
***
Hisarcıklıoğlu:
- Huzur olmazsa, ticaret de olmaz.
- Ticaret olmazsa, zenginlik olmaz.
- Onun için nereye gitsem aynı sözleri tekrar tekrar söylüyorum.
Başkan "geçen ayın programını" gösterdi.
Dolaşıp durmuş. Gelecek haftanın programını gösterdi.
Dolaşıp duracak. Çanakkale senin, Bandırma benim.
Kuzey'e de gidecek, Güney'e de.
***
- Başkan gittiğiniz yerlerde yatırımcılar neler söylüyorlar?
- Yatırımcı siyasi ve ekonomik istikrar ister... İstikrar olacak ki yatırımcı kendisine bir yol haritası çizsin... Çizemiyor ve frene basıyor... Yatırımcı kavga dövüş istemiyor.
Hisarcıklıoğlu bir "kente" gitmiş. Demişler ki:
Ankara'da huzur istiyoruz.
"İlçeye" gitmiş. "Ankara'da huzur istiyoruz" söylemini dinlemiş.
Rifat bey:
- Köylüyle karşılaşıyorum... Sanki herkes sözleşmiş... O da aynı şeyi söylüyor: Ankara'da huzur istiyoruz.
***
Ankara "huzursuz olunca..."
Türkiye "aksırıp tıksırmaya başlıyor."