İSLAMKÖY (ISPARTA)
Zaman ne çabuk akıveriyor?
"Yasaklı Demirel" Güniz Sokak31'de "4 duvar arasında" oturuyordu.
"Emanetçi" Esat Yıldırım Avcı da, DYP Genel Başkanı olarak yurdu dolaşıyordu. Ve bir gün Denizli'nin, Çal ilçesinde mikrofonu aldı:
- Biz anamızın karnından, milletin bağrından, atın böğründen çıkarak geldik.
Vay sen misin "attan" bahseden? At "kıratı" hatırlatır. Haydi mahkemeye.
***
Orhan Keçeli bir gün, gittiği bir yerde halkı coşturmak için demişti ki:
- Size İslamköy'den selam getirdim... Görüyorsunuz İslamköy'den esen yeller bütün yurda selam söyler.
Haydi mahkemeye. Zira "İslamköy, Demirel'i çağrıştırıyor."
***
Hüsamettin Cindoruk da bir toplantıda "bizi biliyorsunuz, tanıyorsunuz, kökümüz belli" dediği için soluğu mahkemede alıvermişti.
***
İslamköylü'nün biri anlattı:
- Gasteci bey... O zaman ben bi toplantıda didim ki... "İhtilal, mihtilal bilmem, mühür kimdeyse Süleyman odur..." Hemen candarma başçavuşu beni götürdü.
Suçu "Süleyman" demek. Zira Süleyman "Demirel'i akla getiriyor."
***
Dün Ankara'da DYP'nin "son kongresi, jübilesi" yapılırken... DYP - Anavatan birleşmesi konuşulurken...
Isparta'da, İslamköy'de, Gelendost'ta, Şarkikaraağaç'ta insanlar "tarifsiz duygular" içindeydiler. Oturduğumuz kahvede bir İslamköylü dedi ki:
Dinliyon mu şarkı ne deyor?
"Dinliyoruz" dedik:
"Daha önceleri neredeydiniz" diyor.