Kütahyalılar ile toplandık. "Hatıra fotoğrafı" çektirdik.
Toplanırken, resim çektirirken, resimden sonra vedalaşırken "ayaküstü" sohbet de ettik.
Biri dedi ki:
- 2002'de Tayyip beyin nasıl olup da bu kadar güçlü geldiğini iyi analiz etmek lazım. Sezer ile Ecevit'in birbirlerine Anayasa fırlatmasına öyle kızdık ki. Tayyip bey değil, kim olsaydı yine aynı oyu verirdik. O kızgınlık hâlâ geçmedi.
***
Yine bir Kütahyalı:
- Hükümetin genel iktisadi politikaları başarılı. Fakat halka yansıması zaman ister.
Bir başka Kütahyalı:
- Paradan para kazanma işi azaldı... Ama kim derse ki tamamen kalktı, yalan söyler.
***
Diğer Kütahyalı:
- Eski hükümet erken seçime gitmeyip, 1.5 yıl daha bekleseydi, Kemal Derviş'in ektiği tohumların meyvesini yerdi... Meyve AKP'ye nasip oldu.
Uzun boylu Kütahyalı:
- Hükümet Kütahya'yı teşvik bölgesi yaptı... Bunu unutamayız... Allah bin kere razı olsun.
***
Kısa boylu Kütahyalı:
- Eğer türban diye imam hatip diye tutturmasalardı hiç yıpranmazlardı... Kendi başlarına kendileri iş açtılar.
***
Veli Özer "bir çift söz de ben söyleyeceğim" dedi:
- 2001 krizinden önce 500 işçi çalıştırıyordum. Kriz ortalığı yangın yerine çevirdi. Daha yeni yeni çalışan sayısını 325'e çıkarıyorum. Krizi unutamıyorum.