Meclis'te dün "2 deneme" yapıldı... "367' yi bulma" denemesi... Birincisinde "356 oy" çıktı... İkincisinde "358" oy... Üçüncü deneme "yapılmadı."
Yapılsaydı sayı "yükselmezdi, düşerdi."
Zira...
Meclis 27 Nisan'da "Cumhurbaşkanı' nı seçmek için" toplanmıştı.
6 Mayıs'ta ise "seçmemek için" toplandı.
***
Meclis'in bahçesi dün yine "açık hava stüdyosuydu" ama...
17 Nisan'a göre "profil çok düşüktü."
Zira TV'ciler de biliyorlardı ki "at terli, koşamıyor."
Meclis yorgun "seçemiyor."
***
Dün sabahın köründe Deniz Baykal'la konuştuk.
"Meclis' te ne olacak" diye sorduk.
Güldü:
- Abdullah Gül seçilemeyecek.
- Oylama moylama hikaye.
- AK Parti de seçilmesin diye gayret sarf ediyor.
- Ve işin garibi Meclis'ten Anayasa değişiklik paketi geçirilmek isteniyor.
- Olup biten nedir biliyor musun?.. Sanki 23 Nisan müsameresi.
***
Deniz Baykal yanılıyor.
Müsamere "bir şenliktir... Barış içinde yapılan bir etkinliktir... Seyredenler neşeyle alkışlar."
Meclis'te "oynanan oyuna" gelince...
Küfürler havada uçuşuyor.
Cep telefonları havada çarpışıyor.
Millet de seyrediyor.
Seyredenlerin içinde hiç alkışlayan görmedik.
***
Dünü, dünde bırakalım.
Ve bugüne bakalım.
Bugün (bugün olmazsa yarın) Meclis Genel Kurulu'na 5 artı 5" gelecek.
Yani:
- Cumhurbaşkanı'nı 5 yıllığına halk seçsin.
- 22 Temmuz'da 2 sandık konulsun.
- Milletvekili seçimi ile Çankaya seçimi birlikte yapılsın.
***
İşte bu da "müsamereyi bile mumla aratan bir başka oyun."
Neden mi?
- 5 artı 5, Meclis'ten geçse bile 22 Temmuz'a yetişmez.
- Zira 5 artı 5 için Anayasa'nın yanı sıra başka yasal düzenlemeler de gerekir.
- Ayrıca 5 artı 5 ya Çankaya'dan döner ya da Yüce Mahkeme'den.
- Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı hem yetkisiz, hem sorumsuzdur... Ama bizim parlamenter sistemimizde Cumhurbaşkanı yetkili ve sorumsuz.
- Sorumsuz Cumhurbaşkanı'nı halka seçtirip daha güçlü ve yetkili hale getirirsek bunun adı parlamenter sistem olmaz, başka bir şey olur.
- Halkın seçtiği ve yetkili ama sorumsuz Cumhurbaşkanlığı günümüzde hiçbir demokraside yok ki.
***
Öyleyse "bunu bile bile" Meclis ne yapıyor?
Kim kimi kandırıyor?
***
Sonuç:
İktidar partisi kendisine "altın tepsi içinde sunulan Çankaya'yı" avucundan kaçırdı.
Senaryoyu "ille de bir milli görüşçü" yerine "ille de bir AKP' li" diye yazsalardı, bugün Cumhurbaşkanı seçilmiş olurdu.
CHP'nin de "geçit vereceği" bir AKP milletvekili Köşk'e otururdu.
AKP "stratejik hata sonucu kaybettiğini şimdi 5 artı 5 ile halk versin diye" uğraşıyor ama...
Balık ağdan kaçmayagörsün...