Kenan Evren çevresinde gelişen olaylar gösteriyor ki, "toplumun psikolojisi bozuk ve millet kavga etmek için bahane arıyor."
Kiminin derdi "işsizlik."
Kiminin "geçim sıkıntısı."
Kimininki "yaklaşan Çankaya seçimi."
Sebep ne olursa olsun "millet, barut fıçısı gibi."

***

İktidarın tasası "Martı kazasız belasız" atlatmak.
Nisanın gündemi zaten belli:
"Çankaya yarışının finali."

***

Martın bitmesine "26 gün kaldı."
Bu 26 günde "4 kez Bakanlar Kurulu toplantısı" var... Biri bugün.
12 gün "TBMM Genel Kurulu."
Ve bir de "MGK."
Yani "takvim sıkışık."
Sıkışık takvimde "yeni kanun çıkarmak" veya "önemli kararlar almak" oldukça zor.

***

Mehmet Dülger bizce "deneyimli ve makul bir siyaset mühendisi."
Ona "Mart ayı ile ilgili gözlemimizi" söyledik:
- Sanki Türkiye birden içe kapanıverdi.
Dülger "evet" dedi:
- Türkiye, enerjisini lafa harcamaya başladı... Laf yarışına diyeceğim yok da, iş kavgaya dönüşmemeli.

***

Kenan Evren olayı, Çankaya seçimine çeyrek kala "halimizi" göstermesi bakamından ilginç.
1. Siyaset sektörü gündem belirlemede 90'lık Evren'in gerisinde.
2. Kamplaşmada üstümüze yok... Kenan Paşa kimimize göre büyük devlet adamı, kimimize göre de bunak ve hain.
3. Savcı bile soğukkanlı değil... Ne yani, Evren'i hapse mi tıkacağız?.. Ele güne, Batı'ya yeterince rezil olmadık mı?
4. Büyük Atatürk laik Türkiye'nin temellerini çok sağlam atmış... Öyle bir iki demeçle, tartışmayla ne Cumhuriyet göçer, ne de Türkiye bölünür... Ama pek çok zihin, Cumhuriyet'e bir şey mi olur korkusu ve ipoteği altında.
5. Korku yeniliği, atılımı ve politika üretimini engelliyor.

***

Türkiye'nin "Mart manzarası" sadece yukarıdaki "5 madde" ile sınırlı değil.
"Başka manzaralar" da var.
1. Siyaset halktan kopuk.
2. Ankara'nın gündemi ile vatandaşın gündemi arasında dağlar kadar fark var.

***

Dönelim yine Mehmet Dülger'le sohbetimize...
Dülger'le "asıl gündemi... Hiç gündemden düşmemesi gereken gündemi" konuşuyorduk.
Dedi ki:
- Tek gerçek, büyük gerçek şu... Refah, sosyal güvenlik, eğitim, hukuk devleti.
Ama bu konular şu sıralar "askıda."

***

Biliyoruz iktidar, Türkiye'nin "sanal gündemlerle, incir çekirdeğini doldurmayacak tartışmalarla" gün öldürmesinden memnun.
Böylece "Çankaya seçimine kadar" zaman kazanma hesabında.
Ama "dar alanda kısa paslaşmalarla, orta sahada top gezdirmelerle, topu taca atmalarla" Çankaya sürecini yönetebilecek mi?
İşte orası şüpheli.

***

Eskiden "dışa açılan ülke olmakla" övünüyorduk.
Farkında mısınız bir süredir "içimize kapandıkça kapanıyoruz."
Bu hem "doğru değil" ve hem de "hayra alamet değil."