SENE 2003.
Bir yıl önceki "patlama" sürdü.
2003'te Yargıtay 6'ncı Ceza Dairesi'ne gelen dosya sayısı "36 bin."
Bir dairenin bu kadar davaya bakabilmesi imkansızdı.
***
2004'te hemen "önlem alındı."
"Resmi ve özel belgelerde sahtecilik ile yağma suçları" 6'ncı Ceza'da kaldı.
"Asliye Ceza Mahkemelerince karara bağlanan bütün hırsızlık suçları" Yargıtay 10'uncu Ceza'ya verildi.
***
Bütün bu önlemlere rağmen 2004'te Yargıtay 6'ncı Ceza Dairesi'ne yine de "16 bin dosya" geldi.
***
Ve öyle bir durum doğdu ki...
Yargıtay'da 4 ayrı Ceza Dairesi (6-7-10 ve 11) hırsızlık suçlarına bakmaya başladı.
"Değişik karar ve içtihatlar" doğdu. Aynı mahkemede, aynı hakimin baktığı, benzer nitelikteki 2 hırsızlık için verilen kararlardan biri Yargıtay'ca onaylandı, biri reddedildi.
"Bu gelişme" Yargıtay'da rahatsızlık yarattı.