Dün Koca Reis'le laflıyorduk.
"Canlı tarih" Sadettin Bilgiç'le. 15 Ekim 1961 seçimlerinden sonra "yaşanan bir olayı" anlattı.
***
Seçimlerden sonra Millet Meclisi'nde çoğunluğu CHP almıştı.
Cumhuriyet Senatosu'nda da Adalet Partisi. Ve gündemde "Çankaya seçimi" vardı.
AP'liler, senatör Prof. Dr. Ali Fuat Başgil'i aday göstermek istiyorlardı.
***
Ali Fuat Başgil 24 Ekim'de Haydarpaşa'dan yataklı trene bindi. Trenin ertesi sabah saat 10.00'da Ankara'da olması gerekiyordu. AP'liler, treni Polatlı'da karşılayacaklardı.
Ama tren Eskişehir'in oralarda arıza (!) yaptı.
Ankara'ya saat 16.00'da gelebildi.
***
Prof. Başgil doğruca, İzmir Caddesi'ndeki "Barıkan Otel'e" indi. Otelde "birilerince" ziyaret edildi.
Sonra "Başbakanlığa" götürüldü.
Orada yine "birileri, bir şeyler söylediler."
***
Sonuç:
1. Prof. Başgil' in elinden "senatörlükten istifa dilekçesi" alındı.
2. Ve aynı gece bir ciple İstanbul' a yollandı.
***
Cumhurbaşkanlığı'na kimin (Cemal Gürsel) ve kaç oyla (435), nasıl seçildiğini daha uzun uzun anlatmaya gerek yok herhalde. Ama yine de merak eden varsa, Koca Reis'e bir telefon kafi.
***
"Bu hikayeler" geçmişte kaldı elbet. Ama "öyle şeyler"
oluveriyor ki bazen...
"Acaba" diyorsunuz: Yoksa... Yine mi?.. "Derin devlet... Sığ devlet... Görünmeyen devlet..."