"İbrahim amca" ile Madenköy'ün "Sağlık Evi"nde konuştuk. Köyün "en yaşlısı."
Köyde bir "sorun" olursa, onu "çözen" kişi. Açıkçası o Madenköy'ün "Ombudsmanı."
***
- İbrahim amca kaç hanım, kaç çocuk, kaç torun?
- 2 hanım vardır, 8 de çocuk... Vallah kaç torun, bilmiyorum... 66 mıdır?.. Belki daha çok.
***
İbrahim Anık'ın oğlu Cevher de geldi, yanımıza oturdu.
- Cevher kaç yaşındasın, kaç hanım var, kaç da çocuk?
- 35 yaşındayım... 3 hanım var, 7 de çocuk.
***
Cevher ile 1 oğlu şirkette (Park Elektrik) çalışıyor.
Eve 2 maaş girince "geçim sorunu yok."
***
- İbrahim amca köy nasıl, köylü nasıl?
- Köyde herkes akrabadır... Köyde huzur vardır... Kimse kimseye yanlış yapmamaktadır... Yapan olursa ben kulağını çekerim.
Köylünün "mahkemeyle işi yok." Mahkeme "İbrahim amca."
O köyde ne "ağa", ne de "bey." Sadece "saygın bir büyük... Amca."
***
* Eskiden okul yoktu.
* Sonra okul geldi ama kızlar okutulmazdı.
* Şimdi kızlar okuldan çıkmak istemiyor.
* Eskiden 2 hanım almak kolaydı... Kızlar okula gidince dünya değişti.
* Okula giden kız öğretmen olmadan evlenmem diyor.
* Kızların kafası okumaya daha yatkın... Ben de köylüye diyorum ki, kızlar okuyacak.
***
Madenköy'de gördük ki...
İbrahim amca, muhtar, 4 öğretmen ve imam "el ele" vermişler.
Bu 7 kişi köyün sanki "yerel parlamentosu."
Ve Madenköy'de "huzur, mutluluk, kalkınma" 10 üzerinden 10 puan.