Bazıları "ihtilal" sever... Bazıları da demokrasinin "partisiz olanını"
ister... Ortalıkta yine "bu çeşit laflar" dolaşmaya başlayınca...
Celal Doğan'a bir "erken uyarıda" bulunduk.
"Hazırlığını yapması" için.
Doğan başladı gülmeye.
"Neden uyarı" ve Doğan'ın "neden güldüğü" konusuna gelince...
***
Sene 1971'di.
Celal Doğan yedeksubaydı. Birliği Söke'deydi. Askerler "12 Mart muhtırasını" verdiler.
Sonra bir bildiri yayınlandı.
"Arananlara" dair. Arananlardan biri de Celal Doğan'dı. Önce Söke'den İzmir'e götürüldü. Sonra da İstanbul'a. Davutpaşa Kışlası'nda "5 ay 25 gün yattı."
İlk duruşmada tahliye edildi ama...
"Yattığı yanına kar kaldı."
***
Sene 1980'di.
Celal Doğan milletvekiliydi. Askerler 12 Eylül ihtilalini yaptılar. Celal Doğan, Ecevit'e gitti:
-Efendim, izninizle Gaziantep'e dönüp, avukatlığa devam edeceğim.
-İyi edersiniz... Halktan kopmayın.
Celal Doğan Gaziantep'e döndü.
Bir gece askerpolis kapısına dayandı. Doğan yine "içeri atıldı."
57 gün sonra "çıkabilirsin" dediler.
-İyi ama ne diye içeri attınız, şimdi ne diye bırakıyorsunuz?
-Sus, soruyu biz sorarız... Serbestsin.
***
Derken yeni partilerin kurulması sürecine girildi.
Celal Doğan'ın arayıp soranı, gelip gideni arttı.
Ve askerler bir bildiri yayınladılar. Meşhur "Zincirbozan bildirisi."
Süleyman Demirel'den Deniz Baykal'a kadar, İhsan Sabri Çağlayangil'den Sadettin Bilgiç'e kadar çok kişi "Zincirbozan'a sürüldü."
Listede Celal Doğan da vardı.
Tam 4 ay "Zincirbozan'da mecburi ikamet."
***
Celal Doğan keyfine düşkündür. Zincirbozan'da ne çiğ köftesinden geri kaldı, ne rakısından.
Bir akşam rakıyı çekip, Demirel'in kapısına dayandı:
-Beyefendi bu nasıl iş?
-Hangi iş Celal?
-Ne zaman ihtilal olsa beni içeri atıyorlar... Ama ihtilalden sonra halk yine benim etrafımda toplanıyor... Neden her ihtilalden sonra ben içerdeyim?
Demirel "anlatayım" dedi:
***
Celal. İhtilalcilerin 1 masası vardır. Masanın da 2 çekmecesi. Bir çekmecede kimlerin Bakan olacağının listesi vardır.
Diğerinde kimlerin içeri atılacağının listesi.
Sen 2'nci çekmecedeki listedesin. Her ihtilalde içeri gireceksin.
***
-Beyefendi bu liste hiç değişmez mi?
-Hayır Celal... Kaderin bu, çekeceksin.
***
"İhtilal olasılığı yüzde 50" haberi üzerine Celal Doğan'la "eski günleri konuştuk."
Güldük.
Sonra Doğan ciddileşti:
-Sorarım, darbelerin kime, ne yararı oldu?.. Tek yol demokrasi... Ve bu yola giderken de başımızın üstünde taşıyacağımız tek şey sandık.
***
Sahi, Demirel'in Doğan'a anlattığı gibi bir "iki çekmeceli masa" gerçekten var mı?