Sayın Deniz Baykal.
Gün oldu, beraber yürüdünüz bu yollarda.
Beraber ıslandınız akan yağmurda.
Gün oldu karşı karşıya geldiniz.
Seçim meydanlarında kıyasıya çekiştiniz.
Ecevit öldü, şimdi ne olacak?

BAYKAL'IN YANITI
Dünü unutalım ve yarınlara birlikte kucak açalım.
Yaşanan olayların ortaya koyduğu sonuç açık.
Bu iktidar Cumhuriyet'in kazanımlarını tehlikeye atıyor.
Buna kurumların değil halkın bir tepki koyması lazım.
Millet, Cumhuriyet'e sahip çıkmalı.
Yapılan yanlışlara göz yummaması gereken kurumlar değil, halk.
Görüyorum ki toplum, Cumhuriyet'i içtenlikle sahipleniyor.

SİYASİ HESAPLAR
2 gün üst üste "AKP kongresini" yazdık.
Tayyip beyin "Çankaya hesabı" yaptığını.
AKP'nin de "bir dönem daha tek başına iktidar" hesabını.
Deniz bey "katılmıyorum" dedi.
Biz de ona "AKP karşısındakilerin dağınık olduğunu" söyledik.
Bunun üzerine Baykal "bu söyleyeceklerim önemli" diye söze başladı:

CENAZE MESAJI
Ecevit'in cenaze törenini iyi okumak lazım.
Halk artık Türkiye'ye, Cumhuriyet'e sahip çıkma ihtiyacını gördü.
Cenaze, büyük dayanışmanın ortaya çıkmasına vesile oldu.
Başbakan, Danıştay 2'nci Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in cenaze töreninden rahatsız olmuştu.
Ecevit'in cenazesinden de rahatsız oldu.
Başbakan "nereden çıkıyor bu laiklik sloganları" diye kızıyor.
Nereden çıkacak?
Senden çıkıyor, senden.

KURUMLAR DEĞİL, HALK
Deniz bey, Başbakan'ın "bazı söylemlerini" alt alta yazmış.
Bir kısmı "iç konularda."
Bir kısmı da "dış."
Bunlar "yaklaşan siyasi mücadelede" kullanılacak malzemeler.
Baykal:
- Bu iktidardan ciddi bir tehlike geleceği ortaya çıkmaya başladı... Şimdi ben diyorum ki... Çareyi birlikte bulalım... Kurumlardan çare beklenmesin, halk Cumhuriyet'i sahiplensin.