Mesut bey, 2002'de siyaset çöktü... Siz de içindeydiniz... Oturup, özeleştirinizi yaptınız mı?
- 2002'de değil, 2001'de çöktü.
- Çöküş nedeni kriz mi?
- Türkiye'de uzun zamandır çok çeşitli kaynaklardan beslenen, siyasetçiyi karalama kampanyası vardı.
- Bunun çöküşle ilgisi ne?
- Eğer bir toplumda sivil inisiyatif yerleşmediyse ve her şey siyasetçiden bekleniyorsa, beklenen gerçekleşmeyince bunun yarattığı hayal kırıklığı zamanla siyasetçiye husumete döner... Bu olay bazı çevrelerce de sistemli olarak pompalandı.
ÜMRANiYE PATLAMASI
- Siz krizin geleceğini hissettiniz mi?
- Yıllarca ve defalarca Türkiye'nin gerekli reformları yapmadığı takdirde böyle bir krizle karşılaşacağını söyledim.
- Yani 2001 krizi kaçınılmaz mıydı?
- Kaçınılmazdı... Ümraniye'deki çöplüğün patlaması gibi... Ama zamanlaması bize rastladı... şanssızlığımız oydu.
SEZER-ECEViT ATIŞMASI
Mesut Yılmaz:
- Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki Anayasal tartışma yaşanmasaydı, kriz bir süre gecikebilirdi... Ama yaşanması kaçınılmazdı... Bir devlet sürekli olarak açıkları finanse edemeyeceğine göre...
3 BÜYÜK SORUN
- Hangi açıklar Mesut bey?
- 1997'de Başbakan olunca gördüm ki:
1. Enerji açığı kapatılamazsa, Türkiye hızla karanlığa doğru gidiyor.
2. Sosyal güvenlik sistemi açık vermekten kurtulamıyor.
3. Bankacılık sisteminin yeniden örgütlenmesi şart.
SUÇ CHP'DE
Mesut Yılmaz:
- Bunlar sağlanamazsa Türkiye bir süre sonra bu alanlarda duvara çarpmaya mahkumdu.
- Öyleyse ne yaptınız?
- Bizi dışardan destekleyen CHP hiçbir düzenlemeye destek vermedi.
- Bir şey yapamadınız mı?
- Sadece enerjide yapabildik... Ve 2002'den sonra enerjide hiçbir şey yapılmamasına rağmen bugüne geldik... Türkiye bugün yeniden enerji açığı ile
karşı karşıya.
SiYASi BEDEL
- Ya diğer iki konu?
- Sosyal güvenlikte gerekli düzenleme hala yapılamadı... Türkiye kan kaybetmeye devam ediyor.
- Bankacılık?
- Bankacılık alanında gerekli denetimin o zaman sağlanamayışı 2001 krizini getirdi... Siyasi bedelini de koalisyon partileri ödedi.
DEPREM
Mesut Yılmaz:
- Bir iktidar partisinin (DSP) oyunun, 2 seçim dönemi arasında yüzde 22.9'dan yüzde 1.22'ye düşmesinin dünya tarihinde örneği olduğunu sanmıyorum... Siyasi depremdir.