Ankara'da laf çok... Kulislerde her gün farklı senaryolar yazılıyor... Siyasi tansiyon giderek yükseliyor... Ekonomi de ister istemez bu durumdan etkileniyor.
Tansiyon bir an önce düşürülmeli.
Aksi halde zaten "çok hassas" olan ekonomik dengeler daha da sarsılacak.
Zamlara yeni zamlar eklenecek.
Enflasyon yüzde 10'un üstüne çıkacak.

***
İlhan Kesici "fıkraları güncele uyarlamakta" oldukça usta.
Amerikalı pilot, Arap semalarında uçuyormuş.
Uçağın motorlarından biri arızalanmış.
Kuleden "acil iniş izni" istemiş.
Kuledeki Arap cevap vermiş:
-Sağlam olan 3 motorla uçuşa devam et.
Sonra "ikinci motor" arızalanmış.
Kuleden aynı yanıt gelmiş:
-2 motorla uçuşa devam.
Derken "üçüncü motor" devre dışı kalmış.
Yine "uçuşa devam."
"Son motor" da arıza yapınca...
Pilot "şimdi ne yapacağım" diye feryadı basmış.
Arap kule görevlisinin tepkisi:
-Repeat after me. (Dediklerimi tekrarla) Eşhedüenlailaheillallah........

***
İlhan Kesici fıkrayı anlattı ve ekledi:
-Piyasalar kırılgan... Tansiyon düşürülmezse siyaset de, ekonomi de çok olumsuz etkilenir.

***
Bir süredir aktif siyasetin dışında olan ama gelişmeleri de yakından izleyen Bedrettin Dalan dedi ki:
-Testi ha çatladı, ha çatlayacak... Gerçi bizim millet çatlağı yapıştırmayı beceriyor ama... Siyasetçiler testi çatlamadan neden önlem almıyorlar?

***
Birkaç gündür "siyasetin ısınacağını" yazıyoruz ya...
"Başından türlü işler geçmiş, gün görmüş" Mehmet Keçeciler şunları söyledi:
-Ben de biliyorum siyasetin ısınacağını... Ama hangi aşamada ne kadar ısınacağını kestiremiyorum.
Sonra da "aşamaları" saydı:
-Genelkurmay Başkanlığı... Erken seçim tartışması... Cumhurbaşkanlığı seçimi... Aşama çok... Ve siyaset de aşama aşama ısınacak.
-Isınma el yakar mı?
-Yakmaması için gayret edilmesi lazım... Edilmezse yakar.
-Gayret kime düşüyor?
-Demokrasiye inananlara.

***
Hür Parti Genel Başkanı Yaşar Okuyan "milli model" projesinin aktif aktörlerinden.
"Türkiye ittifakı" için çalışanlardan.
Son günlerde arayanı, soranı çok.
Dün şöyle dedi:
-Yaptığımız iş masa başı toplum mühendisliği değil... Tabandan gelen bir talep var... Siyasetçi ya halka kulak verecek ya da halktan kopuk yaşayacak... Biz halkla birlikte, halk için siyaset üretmeye çalışıyoruz.

***
Birkaç gün peş peşe "bu konuları" yazınca "bir şeyi" daha iyi gözleme olanağımız oldu.
"Aynı siyasi görüşteki" veya "aynı partideki" ya da "aynı sektördeki" insanlar arasındaki "haset" öylesine yaygın ki...
"Kıskançlık" boyutundan çıkmış, neredeyse "düşmanlık" halini almış.
"Siyasette de töre cinayetleri var" desek çok mu ileri söz söylemiş oluruz acaba?
Zira kulislerde "birbirleri aleyhine atıp tutanlardan, dün birlikte olduğunu bugün karalayanlardan" geçilmiyor da.