Gereği düşünüldü ve... Hatay Milletvekili Fuat Geçen AK Parti'den ihraç edildi... "Siyasi aritmetik bakımından" büyütülecek bir şey yok.
AK Parti'nin Meclis'te "357 sandalyesi" vardı.
Şimdi "356 kaldı."
"Bir sayılık fark" ne iktidar etmeye engel, ne de Cumhurbaşkanı seçmeye.
Ama siyaset, sadece aritmetikten mi ibaret?
***
İki testi çarpışınca biri kırılırsa...
Diğeri de çatlar.
"Hatay olayı" eğer iki milletvekili arasındaki çatışma idiyse "biri partiden atıldı."
"Diğeri" güçlendi mi?
Yok eğer olay "milletvekili ile yerel örgüt sürtüşmesi" idiyse...
Milletvekilinin ihracından sonra örgüt "güç ve itibar mı kazandı?"
***
AK Parti "Müşterek Disiplin Kurulu Başkanı" Hakkı Köylü ile konuştuk.
- Fuat Geçen partide tutulabilir miydi?
- Ne söyleyebilirim ki?.. Kuruldan böyle bir karar çıktı... İhraç edildi...
***
Fuat Geçen'den "savunma istenmişti."
Ama o "kurula" gelip sözlü savunma yapmadı.
Elindeki belge ve bilgileri de yollamadı.
Sadece "3 sayfalık bir yazı" yolladı.
Sonuç:
"İhraç."
***
- Sayın Hakkı Köylü... Sanırız Fuat Geçen Müşterek Disiplin Kurulu'nun bağımsız hareket edeceğine inanmıyordu.
- Güvenmezse olmaz... Bunu hakaret sayarız... Yani tek dürüst o mu?.. Böyle bir mantığı kabul edemem... 25 yıl savcılık yaptım.
***
Fuat Geçen'le "ihraçtan önce" konuşmuştuk.
Müşterek Disiplin Kurulu Başkanı "Hakkı Köylü'nün şahsına güveniyordu."
Bunu dün Hakkı beye de söyledik.
Ancak...
"Kurulun" bağımsız ve bağlantısız çalışamayacağı düşüncesindeydi.
***
Dün Fuat Geçen'le yeniden konuştuk.
"Moralim iyi" diye söze başladı:
* Hakkari'den de, Edirne'den de telefon geliyor... Beni kutlayan öyle çok ki.
* Yanlış bir şey yapmadım... Bazı yolsuzluklar vardı, söyledim.
* AK Parti benim için ne bir başlangıçtı ne de son oldu.
* Bir süre dinlenecek, dinleyecek, izleyecek ve danışacağım.
***
Fuat Geçen partinin Disiplin Kurulu'na vermediği "bir dosya dolusu belgeyi" getirmişti.
"Belgeler bizde" diye yazmıştık.
Partiden bir kişi aramıştı.
Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz.
Poyraz da "Hatay olayını" incelemiş.
Bize "kendi penceresinden görülenleri" anlatmış ve eklemişti:
- Fuat bey size verdiği dosyayı neden bize de yollamıyor? "Bu işin koptuğunu" o zaman anlamıştık.
Zira "milletvekili ile parti arasındaki iletişimin koptuğu" belliydi.
***
Partide "çıkışlarıyla tanınan" Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez'le konuştuk:
- Ne diyorsunuz?
- Demokraside tekrar başa döndük... Fuat Geçen ihraç edilmemeliydi.
- Şimdi sıra sizde mi?
- Düşünmüyorum... Ama giden arkadaşımız bir kayıp oldu.
***
Fuat Geçen'in "pencereden atılması" ile iktidar partisi "dikensiz bir gül bahçesi" mi oldu acaba?
Hiç sanmıyoruz.