Şair bir "başkaldırı" ile milyonları peşine takmıştı: "Ne yoksulluk ne baskı, ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen." Şairin ömrü böyle bir düzen aramakla geçti.
Düştü meydanlara...
Başladı şiir okumaya:
"Gece biter gün doğar,
Gök maviye boyanır,
Engininde mavinin,
Ak güvercin uyanır."
***
Gün oldu, demokrasi üstüne "türküler" yazdı.
Gün oldu, demokrasi üstüne "demeçler" verdi.
Ve günlerden bir gün "Meclis kürsüsünde" şöyle dedi:
Demokraside sayısal çoğunluk her zaman siyasal çoğunluk olmaya yetmez.
"Ben her şeyi yaparım, her türlü çelişkinin içine girerim. Toplum bunu hazmeder" demek, demokrasiye saygısızlık olduğu kadar, halka da saygısızlıktır.
Demokraside hiçbir çelişki gözden kaçmaz.
Her çelişkinin hesabı mutlaka sorulur .
Ve her çelişkinin hesabı eninde sonunda verilir. (1976 - TBMM'de bütçe müzakereleri sırasındaki konuşma)
***
Şair "Yasa" adlı bir şiir yazdı. (1954)
Şiirin bir bölümü şöyleydi:
MADDE BİR
dünyaya gelmelidir
MADDE İKİ
sevmeli sevilmeli
dünyayı cennetin
kendisi bilmelidir
MADDE ÜÇ
yaşama sevgisinin
kökleri gönlünde
insanoğlu günün birinde
ölmelidir
***
Nedendir bilinmez, şair "Çağbaşında" adlı şiirini (1950) yine "ölümden bahsederek" noktaladı:
"ne ölmek gelir gönlümüzden, ne yaratmak gelir elimizden."
***
Gün oldu seçim kaybetti.
Gün oldu seçim kazandı.
Gün oldu yasaklandı.
Parada, pulda hiç gözü olmadı.
Siyaseti "insan odaklıydı."
Bir gün Abdi İpekçi'ye dedi ki:
***
Politikacı, özellikle belli bir görev noktasına gelmiş politikacı, toplum sorunlarına yalnız dar bir açıdan değil, her açıdan bakabilmek zorundadır.
Politikanın dışından da bakabilmek zorundadır.
Aksi halde politika için politika yapar duruma gelir.
İnsan için politika yaptığını, insanlık için politika yaptığını unutur. (Milliyet - 1976)
***
Şair aldı kalemi eline, 1987'de "Özgürlüğün ardından bir ağıt söylev" adlı şiiri yazdı:
"yok artık dostlar
ağlamanın yararı
ellerimizle kazıldı
özgürlüğün mezarı
kendimizi gömdük içine"
***
Sahi, şair "aynı şiirin içine" şu mısrayı acep neden yazdı:
"düdük çaldı oyun bitti"
***
Ve şair günün birinde "Mutlu sonu" kaleme aldı. (1995)
"atıyorum üstümden eski bedeni
yeniden başlıyorum yaşama
bir sabah doğuyor birden
yolun sonundaki akşama"
Türkiye bu şairi çok seviyor ve "uyanmasını bekliyor."