Siirt ile Bitlis arası 97 kilometre. Bu yolu 2 saatte geçebildiğimizi söylesek inanır mısınız? Doğa koşulları çok zor. Dağlar geçit vermiyor. Yılın yarısında kar var. Geçen yıl aşırı kar yağmış, sonra birden erimiş, dereler taşmış, sular karayolunu alıp, götürmüş.
Şimdi gece, gündüz çalışılıp, yol açılıyor.
***
"İki ayrı Bitlis" gördük.
Birincisi "binlerce yıllık tarihi olan" çukurdaki, dere boyundaki Bitlis.
"Asıl yerleşim" burada.
"Bitlis'te 5 minare, beri gel oğlan beri gel" türküsüne konu olan cami de burada.
Ancak, zaman içinde 5 minareden 1'i yıkılmış.
Selçuklular'dan kalan cami şimdi "4 minareli."
Bitlis, sanırsınız ki bir "açık hava müzesi."
Tarihi köprüler, hamamlar, hanlar, medreseler, külliyeler.
Ve kahvelerin önünde oturan "çaresiz... İşsiz" insanlar.
***
İkinci Bitlis ise "Rahva düzlüğüne" taşınmaya başlayan Bitlis.
Yani "Tatvan" istikametine...
Eğer Bitlis "düzlüğe" çıkarılırsa, yeni ve modern bir kent doğar.
"Eski Bitlis" ise ah imkan olsa, ah ulaşım kolaylaşsa da turizme açılsa...
Bu bölge "Türkiye'nin en faza kar yağan bölgesi."
Kayak için, bırakınız Türkiye'yi, dünyada "Bitlis gibi kaç yer var acaba."
***
Halk "anarşiye, teröre prim vermiyor." "Terör bizi 30-40 yıl geriye attı" diyor.
Terör nedeniyle köyler boşaltılmış.
Hayvancılık "göçmüş."
Köylüyle konuşuyoruz "PKK yıllarca bizi kandirdi" diyor.
Kasabalıyla konuşuyoruz "teröre lanet olsin" diye konuşuyor.
***
- Başkan, öncelikli talebiniz nedir? Bitlis Belediye Başkanı Cevdet Özdemir'in yanıtı az ve öz:
- Geldiniz, gördünüz... İşsizlik had safhada... Bitlis hep göç verdi... Göçün ana sebebi işsizlik... Turizm olsun, kayak tesisleri kurulsun, ulaşım kolaylaşsın, üniversite gelsin.
***
Kahvenin önündeki Bitlislilere sorduk:
- Nasılsınız, iyi misiniz?
- Allah devlete, millete zeval vermesin... İyi olmasına iyiyik fekat iş istirek, aş istirek... Biz böyle gelmiş, böyle gidirek emme... Okuttugimiz çocuk bir işe girsin, bir baltaya sap olsin diye beklirek.