Muhalefet konuşuyor, Ziraat Odaları konuşuyor, Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşuyor, herkes konuşuyor...
Çok kişi "kırsal kesim zor durumda" diyor.
Konya "kırsalın göbeği."
Direksiyonu oraya çevirdik.
***
Eski garajın oradaki "Kadınlar Pazarı"na da gittik, meşhur "Bedesten"e de.
Saray Çarşısı'nı da gezdik, eski Tellal Pazarı'nı da.
Çeşmeli Çarşı, Fatih Çarşısı, Mevlana İşhanı...
Hep "aynı sözleri" dinledik:
- İç piyasa durgun... Yaz geldi, gidiyor, bir şey anlamadık.
***
Bu gidişte Konya'da bir "değişimi" gözledik. Konya Hilton olmuş şimdi "Konya Rixos.
Yılların "IMF Turşucusu Hüsnü Mutluer" şimdi olmuş "lokantacı Hüsnü."
***
Kadınhanı, Altınekin, Sarayönü, Cihanbeyli, Kulu Aşağıpınar...
Köylülerle konuştuk.
Kime selam verdiysek, dert dinledik.
***
Köylü "kanaatkâr."
Köylü "beklemede."
Ama köylü "isyankâr" değil.
Ve köylü "ilgi" istiyor.
Biz ne ürün fiyatını artırdık, ne köylüye para dağıttık.
Ama gidip hatır sorduk ya, o bile köylüye yetti.
Pek çok köylüden şunu dinledik:
- Efendi... Bizi adam yerine koyup, buraya geldin ya... Bulgur pilavımızı yimeden, ayranımızı içmeden gidersen gönül koyarız.