CHP'de son durum nedir?.. Kimin arkasında, kaç milletvekili var... Kim, hangi bölgelerde güçlü?.. Kongrede kaç aday çıkabilir?.. Sorular uzayıp gidiyor.
Ve ocak sonuna kadar da CHP'nin "gündemden düşmeyeceği" anlaşılıyor.
Öyleyse...
"Konuya" devam.
***
CHP'nin Meclis grubunda 30 kadar "muhalif" var. Bunların "şu andaki konumlarına" bakacak olursak...
10-12 kadarı "Mustafa Sarıgül" yanlısı.
"Başı", CHP'den koparılan ama mahkeme kararıyla dönen Mehmet Tomanbay (Ankara) Hasan Aydın (İstanbul), Ahmet Güryüz Ketenci (İstanbul) çekiyor.
***
Zülfü Livaneli'yi "bu işlere itekleyen" milletvekili sayısı da yine "10-12 kadar." Hasan Ören (Manisa), Hakkı Ülkü (İzmir), Mehmet Nuri Saygun (Tekirdağ) gibi.
***
Hem "muhalif" olan ve hem de "adaylığından söz edilenlerin dışında bir isim" bekleyenler de var tabii...
Örneğin Nurettin Sözen (Sivas).
***
Hurşit Güneş "erken ses yükseltmenin" avantajından yararlanmak istedi.
Ama "aday müsveddeleri" şeklinde "yakışıksız bir söz edince..."
Avantajı "dezavantaja" döndü. Hurşit Güneş'in "parlamentoda ayağı yok." Örgütte de "taraftar" bulabilmiş değil.
***
Her kurultay öncesi CHP'de bir "muhalefet hareketi" başlar.
Ancak bu hareket daha ziyade "Ankara'dan" yürütülür. "Meclis odaklı" bir arayış olur. Mustafa Sarıgül "farklı bir şey" yaptı. Hareketini "yurda... Örgüte" yaydı.
"Büyük cesaret."
Ve "hayli de mesafe aldı."
Dezavantajları:
* İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde (delegenin beşte biri bu üç ilde) Sarıgül güçlü değil.
* "Parti vicdanı" diye bilinen kesimler de Sarıgül'e "mesafeli" duruyor, "kuşkuyla" bakıyor.
* Sarıgül gelirse CHP patlama yapar" diye yazan, çizen, program yapan da "pek yok."
***
Bir başka ayrıntı... Sarıgül, Ankara'da büro açtı. Samsun, Erzurum, Gaziantep'te toplantı yaptı. Hepsinde de "Baykal gitsin" dedi. Ama "ben adayım" demedi.
Belli ki Sarıgül hala "kendi içinde bir değerlendirme yapmaya devam ediyor."
***
Zülfü Livaneli "cephesine" gelince...
Onları "şöyle okumak" mümkün:
1. Baykal ve Sarıgül dışında "yeni bir aday" çıkarsa, destek verebilirler.
2. Baykal'la köprüleri tamamen atmak yanlısı değiller.
3. Baykal bir "değişime" yelken açarsa... O kadronun içinde yer alabilirler.
***
Bir varsayım: Eğer Abdülkadir Ateş, Hasan Fehmi Güneş, Ali Topuz, Erol Tuncer, Erol Çevikçe, Ertuğrul Günay gibi bir isim "Sarıgül'ün tabanda ve kamuoyunda yarattığı havayı" yakalayıp da "adayım" diye ortaya çıksaydı... Kurultay'ı "rahatça alabilirdi."
***
Sonuç: Ne olursa, ne olur? Eğer tüm muhalifler "Meclis grubunda Deniz beye mesafeli duran, tüzüğe eskiden beri karşı çıkan, vakur, kıdemli, birikimli, olgun ve gelmesi halinde sürekli kalmanın kavgasına girmeyecek, ileride kimsenin önünü tıkamayacak Hasan Fehmi Güneş" üzerinde birleşirlerse, Mustafa Sarıgül de "yakaladığı rüzgarı Güneş'e ciro ederse", kurultayın seyri "bir anda değişir."
***
Tabii bunları "söylemesi, yazması" kolay da "reel politika" çok farklı bir şey.
Kurultay kulisi "bayramdan sonra" daha da "alevleneceğe" benziyor.