Karadeniz'e gidenler iyi bilirler. "Çöp dökecek" yer yoktur. İller, ilçeler, beldeler, köyler çöplerini "denize" dökerler. Veya "sahile" bırakırlar.
Zonguldak'ta da "durum böyle."
Zonguldak'ın çöpü, Kozlu yolunda "sahile dökülür."
Kozlu, Zonguldak'ın hemen bitişiğinde. İl ile ilçe arasındaki uzaklık 7 kilometre.
Buraya günde "120 ton" çöp atılır. Çöpün döküldüğü yerin az ötesinde "Polisevi."
Hemen yakını "benzin istasyonu."
Karşısı "üniversite kampusu." Berisi "halk plajı." Türkiye'ye de, Zonguldak'a da, Kozlu'ya da yakışmayan bir manzara.
Zonguldak'ın çöpü 30 yıldır "buraya" dökülür.
Çöp "dağ gibi" yükselmiş. Biz işte o "çöp dağlarının" üzerine çıktık.
Zonguldak Belediye Başkanı Secaattin Gonca ile birlikte.
"Aşağıya... Sahile" çöp dökülmeye devam ediliyordu.
Çöplükte "iki tehlike" atlattık. Resim çekmek için "çöp dağının kenarına" doğru yürüdük.
Yağmur yağmıştı, dağ her an kayabilirdi.
Uyarı üzerine hızla oradan uzaklaştık.
İkinci tehlikeye gelince... Köpekler, o bölgenin mutlak hakimi.
Kimseyi yaklaştırmıyorlar. Biz, çöplüğün ortasında otomobilden inince...
Vay sen misin "onların egemenlik alanına" giren...
Çevremizi kuşatıverdiler:
- Hav, hav, hav...

***
Nihayet "Bakacakkadı mevkiinde" Orman tarafından "250 dönümlük" bir yer tahsis edilmiş.
Zonguldak'a uzaklığı 40 kilometre.
Oraya "çöp dönüşüm tesisleri" kurulacak.
Sahil, çok geç de olsa "tamamen çöplük olmaktan" kurtarılacak.
Demek "istenince oluyor." İstenince "yer bulunuyor." Ve Zonguldak "kurtuluyor." Darısı "tüm Karadeniz'in başına."
Son dönemde üç Başbakan çıkaran (Ecevit, Mesut Yılmaz, Recep Tayyip Erdoğan) Karadeniz'de dileriz bundan sonra "böyle bir resim" çekmeyiz, çektirmeyiz.