Hızlandırılmış trenin viraja kaç kilometre hızla girmesi gerekiyordu?.. Makinist, hız sınırını aştı mı? Virajın çapı ve uzunluğu neydi?.. Sorular uzayıp gidiyor.
Şarkının sözleri gibi: "Uzayıp giden o tren yolları..." İşin "bu yönünü" uzmanlara bırakalım.
Ve tren kazasından yola çıkarak "başka şeyleri" konuşalım.
***
İki tür siyasetçi vardır. Birincisi "yükü kendisi taşır." İkincisi "yükü, başkasının sırtına yükler."
Tren kazasında "birinci siyasetçiyi" göremedik.
Yükü "ona, buna, makiniste taşıtan siyasetçiyi" gördük.
Siyasette saygınlığa giden yol, "yükü omuzlamaktan geçer."
***
Her kazadan sonra bakan istifa etmeli mi?
Hayır.
Yoksa, bakanlık yapacak adam bulamayız.
"Bu kazadan sonra" bakan istifa etmeli miydi?
Evet.
Zira bu kaza "bildik bir kaza... Rutin bir işin devamındaki kaza" değil.
"Farklı" bir kaza.
Bakanlık "iddialı bir proje" ortaya attı.
"Bizden öncekiler yapamadı, biz yapıverdik" diye hava bastı.
Ve "proje fos çıktı." Böyle bir durumda, dünyanın her yerinde, "projenin mimarı istifa eder."
Ama başbakan, bir süre sonra "istifacı bakanı, bir başka bakanlıkta değerlendirebilir."
***
Tabii "istifanın zamanlaması da" çok önemli.
Bakan "ilk gün" istifa etseydi "hükümet prestij kazanırdı."
İlk gün istifa olmadı.
Ve "hükümet yara aldı." Aradan günler geçtikten sonra "istifanın bir anlamı da, önemi de" yok artık.
Üstelik istifa bir de "damga" yer:
- Basın istifa ettirdi.
***
Tren kazası oldu diye "hızlı tren... Hızlandırılmış tren" projesi rafa kaldırılmamalı.
"Kazadan ders, durumdan vazife" çıkarılmalı.
Ve İstanbul-Ankara arasını "iki, iki buçuk saatte alacak hızlı tren projesi" derhal gündeme alınmalı.
Ama bu işi "bu genel müdürle" yapabilmek artık imkansız.
***
Hamburg-Berlin arasında "hızlandırılmış tren" çalışıyor.
Yolculuk "2 saat 15 dakika." Şu anda "hızlı tren projesi" üzerinde çalışılıyor.
Süre "45 dakikaya" inecek.
***
Hızlı treni bugün dünya konuşuyor. Çin bu konuda uzunca bir süre Almanya ile temastaydı.
Almanlar'dan "en son teknolojiyi" alıyorlar.
Çin'de hızlı treni devreye sokacaklar.
***
Batı basınında uzunca süredir Türkiye ile ilgili "olumsuz bir haber" yer almıyordu.
Tren kazası "büyüyü" bozdu. Keşke büyü bozulmasaydı.
***
Siyasi iktidar, tren kazası ile "karizmayı çizdirdi."
Kazadan hemen sonra "siyasi adım" atılıp, bakan "evine" gönderilseydi, çizik bu kadar derin olmayacaktı.