Latin alfabesi Türkiye'de 76, Azerbaycan'da 3 yaşında. Azerbaycan'da "3. yıldönümü" toplantısı yapıldı.
Toplantıda solumuzda "Prof. İsmayıl Ömerov" oturuyordu.
Sağımızda "Prof. Tevfik Hacıyev."
Toplantı sırasında herkes Prof. Tevfik Hacıyev'e büyük saygı gösteriyordu.
Ondan "hocaların hocası" diye bahsediliyordu.
Ve sonra onunla arkadaş olduk.
Prof. Hacıyev dedi ki: - Atatürk öyle böyük bir dövlet adamı kim, Latin alfabesine geçmek içün ferman verdi... Bizi çoktan kavakladı (Geçti).

***
Prof. Hacıyev bize Necip Fazıl'ı, Yunus Emre'yi, Namık Kemal'i, Karacaoğlan'ı, Baki'yi "ezbere" okudu.
"Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında" diye başlayıp, Nazım Hikmet'i de.
O Azerbaycan'ın en tanınmış Türkolog'u.
20'den fazla kitabı var.

***
Toplantıdan sonra yemekte de birlikte olduk.
Dedi ki: - Atatürk'ün Türkçe'si, Aşık Veysel'in, Mehmet Akif'in, Nazım Hikmet'in Türkçe'si, özümün çok kolay anladığı Türkçe... Ama siz sonradan Türkçe'yi bozdunuz.
"Nasıl bozduk" diye sorduk. Prof. Hacıyev: - Randevu diyorsunuz... Görüş varken, randevuyu nereden çıkarıyorsunuz?.. Yüz yüze dururken, direkt demeniz şart mı?.. Sıkıntı demiyor, depresyon diyorsunuz... Saymaya devam edem mi?
- Yavuz bey, Atatürk bir nice yıl yaşasaydı, hem Türkiye için hem de Türklük alemi için çok yahşi olur idi.
- Yavuz bey, Atatürk dedi ki... Türk milleti, kendi dilini yabancı dillerin boyuğundan kurtaracahtır... Çok böyük bir laf... Atatürk'ü iyi anlamak gerek.
Bir ara sorduk: - Adınız neden Tevfik? Dedi ki "Tevfik Fikret'ten geliyor."