Patlamalar... Ölenler... Yaralananlar... Paniğe kapılanlar... "Neler oluyor" diye endişeyle oraya, buraya koşuşanlar... İşte dünün fotoğrafı. Kapkara bir fotoğraf. Ve herkes bu fotoğrafa bir "senaryo yazmakla meşgul." İşin "aslı... Esası" ise belli değil. Bu belirsizlik de yine "bir başka kara fotoğraf."
  ***
  Olay "ABD'ye ve İsrail'e bir kafa tutma olayı" mı? Yoksa... "Türkiye'deki istikrara karşı kurulan bir tuzak" mı? Eğer "ikincisi" ise... Türkiye "bu filmi" çok seyretti. "Pahalı" bir film. Bedelini "demokrasiye ara vererek ödedik... Kanla, gözyaşıyla ödedik."
  ***
  Olay bir "uluslararası terör olayıysa..." "Hedef" sadece ABD ve İsrail ise... O zaman da akla şu soru geliyor: - Uluslararası bir terör örgütü, Türkiye'de bağlantısıuzantısı olmadan, İstanbul'un ortasında, böyle bir eylem yapabilir mi? Kimler bu "içimizdekiler."
  ***
  Eylem "az-buz eylem değil." Önceden "ciddi hazırlık" gerektirir. "Karanlıktaki eylemci" eylem hazırlığı yaparken, "istihbaratımız" neredeydi?
  ***
  "İstihbarat zaafı" diyeceğiz ama... Çok "katı" da olamıyoruz. ABD'de "koskoca CIA" var. Ve buna rağmen ABD'de "11 Eylül olayı oldu... İkiz kuleler devrildi." Eylemci bir işi kafasına koyunca... "CIA bile" aciz kalabiliyor.
  ***
  Başbakan dün Kıbrıs'taydı. Gözler, kulaklar onun Kıbrıs'tan vereceği mesaja odaklanmıştı. Yoksa "patlamalar" Kıbrıs konusuna mı yönelik? Dün belki kırk kişiden "bu yorumu" dinledik.
  ***
  "Senaryo" ne olursa olsun bu iş "tatsız bir iş." İlk hedef ABD ve İsrail olsa bile "bu iş", Türkiye'nin rahat yüzü görmesinden rahatsız olanların işi. Türkiye'yi "kaşımak... Karıştırmak peşindekilerin" işi. Öyleyse... "Sorumlu... Soğukkanlı... Ve ağırbaşlı" olmak gerekiyor. Hem "Türkiye'yi..." Ve hem de "demokrasiyi korumak için."
  ***
  Tabii "ders almak" da şart. Ders alıp "önlemde zaaf göstermemek." "Muhtemel senaryolara" karşı hazırlıklı olmak. Her an, bir "manyaklar ittifakının" Türkiye'ye karşı yeni tuzaklar kurabileceği ihtimalini gözardı etmemek. Sürekli "dikkatli olmak."
  ***
  Tatsız, haince, alçakça bir tezgahla karşı karşıyayız. Normal insanın "otomobilini parkedemeyeceği bir yere", birileri, yüzlerce kilo patlayıcı ile nasıl gelebiliyor? Bu soru hep gündemde kalmalı. "Nasıl?.. Nasıl?.. Nasıl?" "İçimizden bir destek" olmadan bu manyaklık "nasıl" sergilenebilir? İçimizdeki manyaklar "kimler?" "Hangi konumdalar?"
  ***
  Huzura ve mutluluğa hasret Türkiye'nin yarınını karartma gayretleri karşısında "aman dikkat."