Galatasaray, son dört maçını kazanırken ve dört haftadır takım savunmasını geliştirirken bunda en önemli etken ülkenin en iyi stoperi Servet'in form tutmasıydı. Ama Galatasaray'a huzur battı herhalde.
Çok detayı bilmesek de, Rijkaard taktiksel antrenmanda bütün hafta boyunca Servet'i düşünmediğini gösteriyor ve aralarında bir problem yaşanıyor. Bu, Servet'in tepki göstermesini gerektiren bir konu değil muhakkak. Servet de hatalıdır. Kadroya alınmamasına da bir şekilde hak verebilirsin. Ama durup dururken futbolcuyu oynatmamayı kafaya koymayı (Kaldı ki, Rijkaard'ın geldiğinden beri Servet'i düşünmediğini biliyoruz) nasıl açıklamak gerek? Böylesine kritik bir maçta, bu ülkenin en formda, en diri santrforu rakipte 11'de yer alacakken kullanılmıyor Servet. Bunu bir şekilde Servet ile çözebilirlerdi. Ben burada Servet'in 18'e alınmamasını değil, 11'de düşünülmemesini eleştiriyorum.
KARABÜK HAK ETTİ
Zaten hücumdaki tek silahın yok. Sahaya sürebileceğin kadro kalitesi de düşük. Bu şartlarda Galatasaray'ın puan kaybetmesi normal. Burada Karabük Teknik Direktörü Yücel İldiz'i de kutlamalıyız. Yıllardır devam eden başarılı performansını, ilk kez teknik direktörlük yaptığı Türkiye Süper Ligi'ne de taşımasının, iyi bir takım yaratmasının ve Karabük'ün hakkını vermek lazım. Karabük iki haftada en az 6-7 tane pozisyona girdi. İnanın Galatasaray'ın Arda-Baros yokken hücumda girebileceği maksimum pozisyon bu kadardı. Servet'in yokluğunda da defansın yetersiz olduğunu gördük.
Karabük'ün kazandığı penaltı yanlış bir karar. Neill nizami bir şekilde topa müdahale etti. Galatasaray itiraz ederken ve gol olan penaltının ardından "Ne oldum?" derken ikinciyi de yedi. Oyunun son bölümünde Aytekin Durmaz maçın başındaki penaltı kafasında kaldığı için bu kez de Karabük ceza alanı civarında gereksiz fauller çaldı.
Zemin kötü, hakem kötü, Galatasaray kötü. Karabük takımının lige iyi başlangıcının tesadüf olmadığını, iyi takım olduğunu göstermesi maçın tek artısıydı.