Hani derler ya…Bir deli kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz diye…
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç koskoca kulübü ligden çekeceğini söylediğinden beri kendi kendime düşünüyorum.
Yahu hadi başkanınız fevri! Kulübün yönetiminde bir tane bile aklıselim adam yok mu?
Malumunuz, Fenerbahçe Kulübü borsaya açık… 2004'te Fenerbahçe Futbol A.Ş.'nin yüzde 15'i halka arz edildi. Sonra da yapılan hisse satışlarıyla halka açıklık oranı yüzde 32.93'e çıktı. 32 milyon 596 bin 172 adet hisse Borsa İstanbul'da binlerce yatırımcının elinde…
***
Bu yatırımcılar neyin hissesini satın almıştı? Birinci ligde top koşturan, naklen yayın geliri olan, uluslararası kupalarda iddialı bir takıma borsada ortak olmadılar mı?
Eee…
Sen kafana göre 'Ligden çekiyorum' dersen, bu yatırımcı ne olacak?
Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) göre çağrı zorunlu…
Fakat işin komik tarafı, ne Ali Koç'un ne yöneticilerin bundan haberi yok.
Duyduğum kadarıyla, SPK'nın söylemesiyle olaya uyanıyorlar. Peki çağrı gelirse ne olacak?
Yapılan düzenleme değişikliği ile 5 ayrı fiyat dikkate alınacak. Kararın kamuya açıklandığı tarihten önceki; 30 gün, 180 gün, bir yıl içinde borsada oluşan ağırlıklı ortalama fiyatlarının ortalaması, hazırlatılacak değerleme raporu ve kararın kamuya açıklandığı tarihten önceki son bir yıl içinde varsa pay bedelinin tespitine yönelik yapılan işlemlere esas pay değeri karşılaştırılarak en yüksek bedel pay alım teklifi fiyatı ya da ortaklıktan çıkarma hakkı bedeli olarak belirleniyor. Fenerbahçe hisselerinin borsada son 30 günlük ortalaması 94.47, 180 günlük ortalaması 114.47, son 1 yıllık ortalaması ise 92.04 TL oldu. Bu ortalamalara göre çağrı fiyatının en az 100 lira olması bekleniyor. Bu durumda kulübe çıkacak fatura yaklaşık 3.3 milyar TL olacak.
Ligden şu an çekilirse önümüzdeki yıl önemli bir başka gelirden daha olacak. Şampiyonlar Ligi'ne kalıp gruplardan çıkılabildiği varsayımına göre yaklaşık 45 milyon euro (1.6 milyar TL) gelirden olunacak. 300 milyon liraya yakın naklen yayın geliri de olmayacak.
Hepsini topla, futbolcuların ücretlerini ekle, neredeyse 5 milyar lirayı aşıyor.
Bu faturayı kim ödeyecek!
Bu koşullar altında 2 Nisan'daki genel kuruldan sizce karar çıkar mı?
Karar çıksa bile yönetim bunu göze alamaz. Anlayacağınız, Koç'un hamlesi blöf olarak tarihe geçer.
***
İKİ SORUNA KÖKLÜ ÇÖZÜM
Dün Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Başkan Adayı Murat Kurum'u 'İstanbul için hızlı ve sağlam adımlar' toplantısında dinlerken AK Parti'nin iktidara geldiği 2003 yılı aklıma geldi. Hatırlayın, AK Parti büyük bir ekonomik krizin ardından iktidarı almıştı. Her alanda iyi hazırlanmış bir plan ortaya koyarak, 3'er, 6'şar aylık ve 1 yıllık dönemde neler yapacağını tek tek yazılı bir metne dökmüş, 'Acil Eylem Planı' hazırlamıştı. Hem kendini bağlamıştı, hem hizmeti hızlandırmıştı, hem de vatandaşın çetele tutmasını sağlamıştı. Planda yazılanların çoğu da taahhüt edilen zamanda yapılmıştı.
***
Murat Kurum da kendine böyle bir yol haritası hazırlamış.
Dikkatimi çeken, ulaşım ve depremle ilgili kısımlar…
'Uğraştıran değil, ulaştıran İstanbul' diyor. İlk yıl 40.6 kilometrelik raylı sistem, 58 kilometrelik tünel, 45 kavşak, 100 yeni metrobüs, 250 otobüsle trafikte kalma süresini yüzde 8 düşürme sözü veriyor.
Projeleri incelediğinizde hepsi de İstanbul'da trafiğin kilitlendiği yollar... Raylı sistemi ilk yıl 420 kilometreye çıkarma taahhüdü önemli... Bunun dışında, 184.7 kilometre uzunluğundaki 11 raylı sistem hattına da başlanacağı sözünü veriyor.
Gelelim İstanbul'un deprem gerçeğine...
Bu konuda da madde madde dönüşümün nasıl yapılacağı hazırlanmış... Göreve gelir gelmez, 650 bin konutun inşa sürecine 39 ilçede ilk gün itibarıyla başlayacaklarını, 300 bin konutun KİPTAŞ eliyle yapılacağını, 15 Nisan'da başvuruların alınacağını, ilk 6 ayda; 20 bin konutun yapımının başlayacağını belirtiyor. İlk yıl sonunda da 60 bin konutun inşaatının başlayacağını taahhüt ediyor.
Ve taksi sorunu...
Bunun için de çeşitli projeler hazırlamışlar... Esnafı da vatandaşı da mağdur etmeyecekler.
Anlattıklarının hepsi İstanbul'un ihtiyacı olan projeler…
Sandığın sonucu ne olur bilmiyorum. Ama bir tarafta beş yıl önceki vaatlerini hatırlamayan bir başkan adayı var, diğer tarafta projeleri için tarih tarih taahhüt veren bir başkan adayı… Karar sizin…
